“TALEPLERİMİZİN KARŞILANMAMASI HALİNDE 16 AĞUSTOS’TA 1 GÜNLÜK İŞ BIRAKIYORUZ”
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Şükran Kablan, 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi için hükümetin açıkladığı teklifi kabul etmelerinin asla mümkün olmadığını belirterek, “Tüm kamuoyuna, milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisine, diğer konfederasyonlara sesleniyoruz: Gelin, bugün bu masanın gerçek yetki sahibi, gerçek gücü biz olalım ve sözümüzü buradan söyleyelim. Bizler KESK olarak taleplerimizin karşılanmaması halinde ikinci teklifin sunulacağı 17 Ağustos’a kadar üretimden gelen gücümüzü kullanarak 16 Ağustos’ta 1 günlük iş bırakıyoruz. Tüm kamu emekçilerini bu iş bırakmaya sahip çıkmaya, güç vermeye çağırıyoruz” dedi.
KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan, 7. Dönem Kamu Toplu Sözleşmesi görüşmelerinin yapıldığı toplantının ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde basın açıklaması yaptı. Kablan, şunları söyledi:
“BU MASA, BU TEKLİFLE BİR AÇISINDAN YOK HÜKMÜNDE KENDİNİ ORTAYA KOYMUŞTUR”
“Milyonlar kamu emekçisi ve emeklisinin heyecan ve umutla beklediği, 7. Dönem 2024-2025 yıllarını kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde hükümet, ilk teklifini açıkladı. 2024 yılı için, ilk altı ayda yüzde 14; ikinci altı ayda yüzde 9 olmak üzere toplam yüzde 23; 2025 yılı için de ilk altı ay yüzde 6; ikinci altı ay için de yüzde 5 olarak teklif açıklamıştır. KESK olarak şunun altını net bir şekilde çizmek isteriz: Bu masa, bu teklifle bir kez daha kamu emekçileri ve emeklileri açısından yok hükmünde kendini ortaya koymuştur. Merkez Bankası’nın 2024 yılı için açıklamış olduğu hedeflenen enflasyon oranlarının dahi çok altında olan bu teklifi kabul etmemiz asla ve asla mümkün değildir. Biz teklifimizi hazırlar ve kamuoyuyla paylaşırken devam eden enflasyonist ortamda hedeflenen enflasyon oranlarındaki maaş artışlarının kamu emekçileri ve emeklileri için her gün biraz daha yoksulluk biraz daha sefalet ücretleri anlamına geldiğini anladık. TÜİK rakamlarıyla enflasyon açıklamanın ve gerçek olmayan bu enflasyon oranlarıyla zam yapmanın hiçbir anlamı olmadığını defalarca söyledik.
“ZAM ORANININ ALTI AYLIK HEDEFLENEN DİLİMLER ŞEKLİNDE DEĞİL, ÜÇ AYLIK YOKSULLUK SINIRI ARTIŞI ORANINDA DÜZENLENMESİNİ TALEP EDİYORUZ”
Buradan hareketle KESK olarak ülkede milyonlarca kamu emekçisinin yoksulluk sınırı üzerinde bir ücret artışı için başta temmuz ayında yapılan zammın taban aylığına yansıtıldıktan sonra görüşmelere geçilip zam artışının yapılmasının altını defaatle çizmiş olduk. Karşımıza gelen mali teklifin kendisi, biraz daha yoksulluktan başka bir şey ifade etmemektedir. Temmuz ayında yapılan yüzde 25’lik emekli maaşı zammından üçte iki emekli yararlanamamaktadır. Emekliler, bakanın bugün masada açıkladığı gibi en düşük kamu emeklisinin maaşı 9 bin lira gibi asgari ücretin, açlık sınırının çok altında bir rakamla ölüme mahkûm edilmiştir. Bir kez daha yoksulluk sınırı baz alınarak yapılacak bir düzenlemenin, zam artışının altı aylık hedeflenen dilimler şeklinde değil, üç aylık yoksulluk sınırı artışı oranında düzenlenmesi talebimizi ve bu masadan bugün milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisi için koskoca bir hiç çıktığını belirtmek isteriz.
“3600 EK GÖSTERGEYLE İLGİLİ DÜZENLEME, 7. DÖNEM TOPLU SÖZLEŞME MASASININ ÇÖZÜM ÜRETMESİ GEREKEN EN TEMEL SORUNLARDAN BİRİDİR”
Mevcut haliyle sosyal haklarımıza dair tek bir cümlenin bile edilmediği bir masa bizler açısından yok hükmündedir. Başta kamu emekçilerini mezarda emekliliğe mahkûm eden 3600 ek göstergeyle ilgili düzenleme, 7. Dönem Toplu Sözleşme masasında bir an önce çözüme kavuşturulmalıdır. Hükümetin seçim dönemi vaatlerinden biri olan mülakatın kaldırılarak kamuda liyakate dayalı atamanın yapılmasıyla ilgili düzenleme 7. Dönem Toplu Sözleşme masasının çözüm üretmesi gereken en temel sorunlardan biridir. Ekonomik koşulların zorlaştığı bu şartlarda kira, eş ve çocuk yardımlarının günün koşullarında olmadığı bir toplu sözleşmeyi çok iyi biliyoruz ki kamu emekçileri ve emeklileri kabul etmeyecektir.
“KESK OLARAK TALEPLERİMİZİN KARŞILANMAMASI HALİNDE 16 AĞUSTOS’TA 1 GÜNLÜK İŞ BIRAKIYORUZ”
Tüm bunlardan hareketle başta bu taleplerimizin karşılanması, 6 dönemdir yanlış başlayan sürecin yanlış işletilerek devam edegeldiği bu toplu sözleşme sistematiğinin değişmesi gerektiğini, grevle tanımlanmış demokratik, gerçek bir toplu iş sözleşmesi masasının bütün kamu emekçileri ve emeklileri tarafından ortaya konması gerektiğinin altını çizerek tüm kamuoyuna, milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisine, kamuda çalışan, sendikalı olan ve olmayan, diğer bütün konfederasyonlara 6 dönemdir istemesek de imza atıyoruz dendiği halde bugün bu teklifi kabul etmemizi karşımıza getirenlere sesleniyoruz: Gelin, bugün bu masanın gerçek yetki sahibi, gerçek gücü biz olalım ve sözümüzü buradan söyleyelim. Bizler KESK olarak taleplerimizin karşılanmaması halinde ikinci teklifin sunulacağı 17 Ağustos’a kadar üretimden gelen gücümüzü kullanarak 16 Ağustos’ta 1 günlük iş bırakıyoruz. Tüm kamu emekçilerini bu iş bırakmaya sahip çıkmaya, güç vermeye çağırıyoruz. Çünkü çok iyi biliyoruz ki birleşerek kazanabiliriz, bize dayatılan bu sefalet ücreti düzenine hep birlikte son verebiliriz.”