“SAKARYA VADİSİ BİR MADEN ÇÖPLÜĞÜNE DÖNÜŞECEK”
Eskişehir’de yurttaşlar KOZA Altın tarafından işletilmesi planlanan maden ocağı projesine karşı sokağa çıktı. Kentin doğasının “vahşi madencilik tehdidi altında” olduğunu vurgulayan Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu, “Parsel parsel satılan topraklarımızı karış karış savunacağız” açıklamasında bulundu.
Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu bugün gerçekleştirdiği yürüyüşle Alpagut-Atalan’ın ardından Sarıcakaya ilçesinde yapılması planlanan maden projesine hayır dedi.
Cengiz Holding’in Atalan-Alpagut’ta yapmak istediği altın- gümüş maden ocağının ardından Eskişehir’de özel mikroklima iklimi ve tarımsal üretimiyle bilinen Sarıcakaya ilçesinin Bilal Habeşi Mahallesi’nde KOZA Altın tarafından işletilmesi planlanan maden girişimi halkın tepkisine sebep oldu. Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu yüzlerce kişinin katıldığı yürüyüşle Sarıcakaya girişimiyle birlikte Sakarya Vadisi’nin maden havzasına dönüştürülmek istenmesini protesto etti.
Eskişehir Köprübaşı’nda 15.00’da başlayan protesto yürüyüşü Yediler Parkı’nda son buldu. Yüzlerce kişinin katıldığı yürüyüşün ardından Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu adına Av. Mert Yedek basına açıklamada bulundu.
Son zamanlarda hız kazanan maden girişimleri nedeniyle kentin doğasının “vahşi madencilik tehdidi altında” olduğunu vurgulayan Yedek, Eskişehir Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün hızla projeye verdiği “ÇED gerekli değildir” kararıyla süreci kamuoyunun öğrendiğini açıkladı.
Bugün yaşanmakta olan hukuksuzluk ve doğa talanına karşı erken uyarılarına dikkat çeken Yedek, “Havasını, suyunu, toprağını savunanlar olarak bizler, ‘Alpagut ve Atalan’daki siyanürlü altın madeni projesi henüz başlangıç, birlik olup engellemezsek bütün Sakarya Vadisi yok olacak’ demiştik. Alpagut-Atalan için mücadelemiz devam ederken, maalesef gözü dönmüş patronlar önlerinde oluşabilecek yasal engelleri de türlü kurnazlıklarla aşarak Sarıcakaya’ya göz diktiler” diye konuştu.
“SAKARYA VADİSİ BİR MADEN ÇÖPLÜĞÜNE DÖNÜŞECEK”
Daha birçok projenin sırada beklediğini belirten Mert Yedek, “TEMA’nın açıklamasına göre (Eskişehir’in) toplam yüzölçümünün yüzde 71’inin 4. Grup madencilik için ruhsatlandırılmış durumda” olduğuna dikkat çekti. “Atalan-Alpagut’ta açılacak olan maden sahasının Sakarya Havzasına büyük oranda zarar vereceği ortadayken, yeni açılacak bu maden sahası ile birlikte Sakarya Vadisi’nin tamamen yok olacağı ve bu bölgenin bir maden çöplüğüne döneceği” uyarısında bulundu.
Yedek şöyle konuştu: “Projeler hayata geçerse, ağaçlarımız kesilecek, ormanlarımız, tarım arazilerimiz yok edilecek, işletme için kullanılacak milyonlarca ton su nedeniyle su kaynaklarımız kirlenecek ve kuruyacak. Zeytincilik, ipek böcekçiliği, hayvancılık, arıcılık yok olacak. Binalarımız hasar görecek, temiz havamız yerini toza bırakacak. Yer altındaki ağır metaller gün yüzüne çıkacak başta kanser olmak üzere pek çok hastalıklara yol açacak. Siyanürün kullanılacağı projelerde siyanür, doğal hayata ve yaşamlarımıza yüksek tehdit oluşturacak.”
“TRAFİĞİ FELÇ EDECEK, HAVAYI KİRLETECEK”
Yedek, yeni açılacak bu madenin halihazırda ciddi bir trafik yüküyle karşı karşıya olan Eskişehir kent merkezi için oluşturacağı bir diğer sıkıntıya dikkat çekerek “Sarıcakaya’dan çıkarılan maden cevheri kamyonlarla Muttalip, Şarhöyük ve 71 Evler mahalleleri üzerinden Kaymaz’a taşınacaktır. Bu taşıma işinin günlük onlarca kamyonla olacağı hesaplanmaktadır. Zaten sorunlu olan şehir içi trafik yükünün daha da artacağı, yol tahribatı, toz ve egzoz gazı salınımı gibi sorunların ortaya çıkacağı, taşınacak malzeme içinde bulanan ağır metallerin Eskişehir’de yaşayan tüm yurttaşlar için büyük tehlike oluşturacağı ortadadır” diye konuştu.
Yürüyüş ve basın açıklaması sırasında “Bir tek ağacı vermeyeceğiz”, “Sermaye elini doğamızdan çek”, “Havama suyuma toprağıma dokunma”, “Susma haykır madene hayır” sloganları atan kitle adına açıklama yapan Av. Mert Yedek yerel kamuoyunun doğa ve yaşam alanlarını savunma kararlılığını şu sözlerle dile getirdi:
“Topraklarımıza göz diken şirketler yakın vadede Maden Kanunu’nda yapılacak değişiklikle önlerine çıkabilecek hukuki engelleri de tamamen ortadan kaldırma peşindeler. Tekrar ediyoruz; bütün ülkede her gün bir yenisinin haberini aldığımız vahşi madencilik projeleri, henüz işin başlangıcı ve bizler yarın pişman olmamak için birlik olacak, sesimizi yükseltecek, Eskişehir’in maden havzasına dönüşmesine izin vermeyeceğiz.
Sakarya Vadisi’nin, Eskişehir’in, yaşam alanlarımızın birilerinin daha fazla kazanç elde etmesi uğruna, talan edilmesine, yok edilmesine izin vermeyeceğiz! Bunun için hep birlikte mücadele vereceğiz. Parsel parsel satılan topraklarımızı karış karış savunacağız. Bu toprakların asıl sahipleri bizleriz. Topraklarımızda, yaşam alanlarımızda iktidar eliyle dizginsiz kâr hırsınız uğruna daha fazla yıkıma neden olamayacaksınız! Havamızı, toprağımızı, ormanlarımızı, akarsularımızı, yaşam alanlarımızı kısaca; doğayı ve yaşamı savunacağız.”