Mehmet Y. Yılmaz : Uydur uydur söyle, inanıyorlar nasıl olsa!
Nesnel gerçekliğin önemini kaybettiği bir dönemde yaşıyoruz
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin kuruluş yıldönümünde yayınladığı mesajda Türkiye’deki hayat pahalılığının sorumluluğunu “küresel krize” bağladı.
“Küresel krizlerin ülkemize etkilerinden kaynaklanan hayat pahalılığının son dönemde milletimizi bunalttığının farkındayız. Ülkemizin her meselesini çözdüğümüz gibi inşallah bu sıkıntıyı da hal yoluna yine biz koyacağız” dedi.
Bunda yadırganacak bir durum yok.
Erdoğan’ın bu konularda doğruyu söylemesini kimse beklemiyor zaten.
Gözü Erdoğan’dan başka bir şey görmeyen fanatik taraftarları zaten o ne derse onu doğru kabul ediyor.
Sokak röportajlarında filan pahalılığın sorumlusunun Bay Kemal olduğunu söyleyenler, buna gerçekten inandıkları için öyle konuşuyorlar.
Erdoğan ve siyasi benzerlerinin onca başarısızlıklarına rağmen kitleleri etkileri altında tutabiliyor olmalarının nedeni biraz da bu.
Nesnel gerçekliğin önemini kaybettiği bir dönemde yaşıyoruz.
Kitleleri etkileyecek her türlü iletişim aracını ve yöntemini kullanarak gerçeklik algımız çarpıtılıyor.
Öte yandan bizler de Erdoğan’ın bu konuda doğruyu söylemesini zaten beklemiyoruz.
Gerçekleri canı nasıl istiyorsa öyle eğip bükmeye bizleri de alıştırdı.
Bizim “pragmatik atalarımızın” bize armağan ettiği o ünlü söze göre zaten “kabahat samur kürk olsa kimse sırtına almaz.”
Onun için şöyle demesini de beklemiyordum zaten:
“Ben kendimi bir ara iktisatçı zannettim. Dalkavuğum olmaktan başka vasıfları olmayan iktisatçılar hariç bütün iktisatçıların reddettiği bir teoriyi uygulamaya kalkıştım, durum böyle oldu. Kusura bakmayın.”
-
Ekonomik iyileşme beklentisi düşerken kriz derinleşiyor
-
İBB’den ‘konser harcamaları’ tartışmasına tablolu yanıt
-
Yeni nesil POS zorunluluğu yarın başlıyor…
-
CHP’li bir belediyeye daha inceleme başlatıldı…
-
Özgür Özel,“TEMEL AMAÇ, CHP’Lİ OY VEREN SEÇMENİ CEZALANDIRMAK”
-
Bursa’da kapı kıran müdür, ödüllendirildi…