İbrahim Varlı : O karanlığa artık millet izin vermez
İmamoğlu: İBB’de bir avuç insana rant sağlayan dönemi 2019’da kapandı. Düzeni sağlam temellerle değiştirdik. Bir daha da millet o karanlık dönemin gelmesine müsaade etmeyecek. Onlar çabalıyor ama başaramayacaklar.
Fotoğraf: Deniz Güngör
Tüm gözler mega kent İstanbul’da. Sandıktan çıkacak sonuç sadece 16 milyon kentin değil tüm bir ülkenin de “kaderi”ni belirleyecek. İktidar cumhurbaşkanıyla, bakanlarıyla İstanbul’a yığınak yapsa da CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, AKP’li Murat Kurum’a karşı önde. Eşit, adil olmayan bir yarışa rağmen seçimi kazanacağından emin olduğunu söyleyen İmamoğlu, İBB’deki makamında BirGün’ün sorularını yanıtladı.
İktidar İstanbul seçimi genel seçim havasında sürdürüyor. Tüm devlet gücüyle kampanya yürütüyor. İBB’yi neden bu kadar önemli?
2019 seçimlerinden başlayıp, 5 yıllık İBB yönetiminde devam eden süreç, 31 Mart seçimleri arefesinde zirve yaptı. Dünyanın neresinde bir Dışişleri bakanı seçim kampanyası yapar? Seçim ve sandık güvenliğinden sorumlu İçişleri Bakanı, dünyanın neresinde esnaf gezip oy ister? Sağlık Bakanı çökmüş hasta randevu sistemini çözmek yerine İstanbul’da turluyor. Adalet Bakanı için hele sözün bittiği yerdeyiz. Bu, devlet yönetim aklının da ahlakının da geldiği ibretlik durumu gösteriyor. Bazı bakanların adını ilk kez AKP seçim kampanyasına katılınca duyduk. İBB’nin bir avuç insana hizmet eden, bir avuç insana rant sağlayan, kentin sakinlerini düşünmek yerine rantın sahiplerini düşünen aklı ve dönemi 2019’da kapandı. Düzeni değiştirdik. Hem de çok sağlam temellerle değiştirdik. Bir daha da bu millet o karanlık dönemin gelmesine müsade etmeyecek. Onlar bu düzeni tekrar tesis etmek için çabalıyor ama başaramayacaklar.
CHP, bir önceki seçimde yaptığı “millet ittifakı” yerine, “kent uzlaşısı” ya da “halk ittifakı” strateji izliyor. Bunun İstanbul seçmenindeki etkisi nasıl?
Bizim ittifakımızın adı İstanbul İttifakı, Halk İttifakı. Bu ittifak 2019’da kuruldu o günden bugüne de güçlenerek devam ediyor. İçinde her partiden yüzbinlerce insan var. İstanbul İttifakı’nın kalıcı ve güçlü olmasını sağlayan temel argüman belediyecilik hizmetlerinde eşit ve adil olmamızdır. Biz insanları oy veren vermeyen diye ayırmadık. Kökeni, inancı, memleketi üzerinden ayırmadık. İşe alımdan tutun da, metro yapımına kadar çok geniş bir hatta tüm iş ve işlemlerimiz böyledir. Yani bu bir strateji değil, bizim çalışma ve hayata yaklaşım tarzımızdır. Biz buyuz. İstanbul İttifakı; içinde takiyye, içinde menfaat, içinde farklı bir ajanda barındırmaz.
Seçim adil, eşit bir ortamda yapılmıyor. Murat Kurum ile değil, bütün bir devlet gücüne karşı yarışıyorsunuz. Buna rağmen yine de öndesiniz.
16 milyon İstanbullu’nun gücü karşısında kim durabilir ki? Bu seçimde egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğunu İstanbul’da görecekler. Devlet ve hükümet gücü kullanarak, milletin gücünün önüne geçebileceğini zanneden varsa o rüyadan seçim gecesi uyanır. Halk ne derse o olur. Halk da en doğru tercihi yapar. Anketlerde hep önde olduk, sona geldik yine öndeyiz. Ben anketlere önem veririm ama daha önemli bir şey var benim için. Ben çarşıda, pazarda, sokakta olan biriyim. Toplumda bize olan teveccühün çok daha farklı kesimlerde yaygınlaşmış olduğunu gözlemledim. Bu beni en çok mutlu eden gelişme oldu. Bizden bizim temsil ettiğimiz anlayıştan geçmişte uzak duran insanların şimdi sevgiyle, parlayan gözlerle samimi duygularla bize koştuğunu görmek dünyanın en güzel hissi.
Belediye Meclisi’nde çoğunluğun olmaması size güçlükler yaşattı. Seçmene çağrınız nedir?