Dolandırıcılık suçlarında patlama!

Sahte diploma, not yükseltme, ehliyet puanı silme skandallarının ardından gözler, dolandırıcılık verilerine çevrildi. 2023’te 756 bin 179 olan dolandırıcılık suçu sayısı, 2024’ün sonunda 911 bin 695’e fırladı.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma, Türkiye’nin gündemine oturdu. Savcılığın iddianamesine göre, çok sayıda üst düzey kamu kurumu yöneticisinin elektronik imzası kopyalanarak birçok kişiye sahte diploma ve belge düzenlendi.
Kamuoyunda, “Sahte diploma çetesi” olarak adlandırılan şebekeye yöneltilen suçlar, sahte diploma ve belge düzenlemekle de sınırlı kalmadı. Şüphelilerin, para karşılığı not ortalaması yükselttiği, sahte ehliyet belgesi düzenlediği ve ehliyet yazılı sınav ve direksiyon notunu değiştirdiği belirtildi.
REKOR DOSYA SAYISI
Türkiye’nin gündemine oturan skandalın ardından Türkiye’nin dolandırıcılık karnesindeki artış dikkatleri çekti. Ceza mahkemelerindeki dolandırıcılık dosyaların sayısında 2024 yılında rekor kırıldığı belirlendi.
Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, 2023 yılında dolandırıcılıktan mahkemelerde 214 bin 230 dava açıldı. Dava sayısı 2024 yılında ise yüzde 37’lik artışla 292 bin 484’e yükseldi. Dolandırıcılık suçlamasıyla görülen davaların sayısı, bazı yıllara göre şöyle sıralandı:
2006: 17 bin 986
2010: 78 bin 312
2018: 121 bin 710
2024: 292 bin 484
YÜZ BİNLERCE SUÇ
Dolandırıcılık dosyalarındaki sanık ve sanıklara isnat edilen suç sayılarındaki artış da dikkati çekti. 2023 yılında dolandırıcılıktan 211 bin 796 olan dolandırıcılıktan sanık olan sayısı, 2024 yılında kayıtlara 257 bin 170 olarak geçti. Benzer bir tablo sanıklara isnat edilen suç sayısında da yaşandı. 2023’te 756 bin 179 olan dolandırıcılık dosyalarındaki suç sayısı, 2024’ün sonunda 911 bin 695’e kadar ulaştı.
HALK ÇARESİZ BIRAKILIYOR
Türkiye’nin dolandırıcılık verilerine yönelik değerlendirmelerde bulunan CHP Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, şunları kaydetti:
“Dolandırıcılık artık münferit bir olay değil, sistemin ürettiği bir sonuç hâline gelmiş durumda. Bu kadar yaygın dolandırıcılık vakası, halkın suça meyilli olduğu anlamına gelmez. Asıl sorun, halkın çaresiz bırakılmasıdır. Günden güne artan geçim sıkıntısı, insanların gözünü karartmasına yol açıyor. İş bulamayan, faturasını ödeyemeyen, borcunu kapatamayan bir toplum yaratıldı. İktidar ise halen bu rakamları görmezden geliyor, yargı sisteminin çığlıklarını duymuyor.”
BİR GRUP AZINLIK ÜLKEYİ BU HALE GETİRDİ
Sahte diploma skandalları sürerken CHP’nin Dışişleri Bakanlığından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Namık Tan, Dış İşleri Bakanı Hakan Fidan’a yönelik iddialarına ilişkin bir açıklama yayımladı.
Bir grup azınlığın ülkeyi bu hale getirdiğinin altını çizen Tan, “Bu küçük ve ceberrut azınlık, dışarıdan ithal karanlık, ihvancı, selefi, mezhepçi düşünsel yapılara bağlı ve başat iş yapma yordamları hep takiyye, yani hile olmuştur” dedi.
Dışişleri Bakanı’nın geçerli bir üniversite diplomasının olup olmadığını soran Tan şöyle konuştu: “Bu somut sorunun somut yanıtı çok basit: Diplomanın ve YÖK denklik belgesinin Sayın Bakan Hakan Fidan tarafından ibrazı ve YÖK’ün de geçerliyse tanıdığı denkliği verilerle izahını bu millet bekliyor.
Sözkonusu şaibelerin giderilmesi Sayın Bakan’ın kişisel saygınlığı kadar dış politikanın temel amaçlarından olan uluslararası saygınlığın geri kazanılması için de önceliğin ötesinde başat bir zorunluluk. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a ek olarak eğitim bilgilerinin sorgulanmasını tavsiye ettiğim Nuh Yılmaz, kendi LinkedIn profilinde gayet dürüst olduğunu düşündüren bazı beyanlarda bulunuyor.
Yılmaz, Kanada Ontario’daki Trent University ve ABD’nin Virginia eyaletindeki George Mason University’e (GMU) başladığını fakat her iki okulu da yarıda bıraktığını belirtiyor. Yılmaz, 12 yılın sonunda GMU’dan ayrılıyor fakat ne hikmetse, 2014’te kaydolduğu Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nden (YBÜ) yalnızca iki yıl gibi kısa bir sürede doktora programını başarıyla tamamlayarak mezun oluyor ve gururla paylaştığı kitabını da o arada yazıp, bastırıveriyor”
SAVCI ALEYHTE İFADE İSTEMİŞ
İBB davası borsası iddiaları da tartışılmaya devam ediyor. CHP Lideri Özgür Özel’in borsa iddialarında adı geçen Avukat M.Y önceki gün çıkarıldığı hâkimlikçe ev hapsi şartıyla serbest bırakıldı. M.Y’nin İBB soruşturmasında yer alan bazı ailelerle ise iletişim kurduğu ve bu görüşmelerden birinin kayıt altına alındığı belirtildi. DW Türkçe’nin haberine göre CHP kaynakları şunları aktardı: “Bir aile, avukatla yaptığı 40 dakikalık görüşmeyi kayda aldı ve savcılığa başvurmayı planlıyor. Ayrıca, dosyada adı geçen savcıyla yapılan WhatsApp yazışmaları da mevcut. Savcı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu aleyhine ifade verilmesini istemiş. Avukat ise bu ifadeye ek olarak 4,5 milyon dolarlık bir ödeme talebinde bulunmuş. Benzer şekilde başka ailelerin de hedef alındığı öne sürülüyor. Yıldırım, bazı itirafçıların avukatı ve bu kişiler daha sonra tahliye edilmiş.”