17° Açık

DEM Partili Koçyiğit’ten infaz paketi açıklaması: Teklif bugün ya da yarın imzaya açılır, haftaya Genel Kurul gündemine gelir ve hızlı bir şekilde bayramdan önce yasalaşır diye bekliyoruz

Gündem - 26 Mayıs 2025 15:44 A A

 DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Söz ve pratik kıymetlidir fakat bütün bu sözü ve pratiği yasal güvenceyle taçlandırmak ve hiç kimsenin barış tartışmalarından, Kürt sorununun demokratik çözümünden geri adım atmayacağı bir hukuksal zemini de hızlı bir şekilde açığa çıkarmak gerekiyor. Bayramdan önce mutlaka bu paketin çıkması gerektiğini AK Parti grubuna da ilettik. Bu hafta komisyona gelirse, bugün ya da yarın imzaya açılmasını bekliyoruz. Yarın imzaya açılırsa perşembe, cuma komisyona gelirse haftaya Genel Kurul gündemine gelir ve hızlı bir şekilde bayramdan önce yasalaşır diye bekliyoruz” dedi.

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği KHK ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinin iktidarın torba kanun teklifleriyle Meclis’te yasalaştırılma uygulamasının hukuk devleti ilkesine uymadığını belirten Koçyiğit, şunları söyledi:

“Meclis’te haftalardır Plan Bütçe’ye gelen torba kanunlar garabetiyle karşı karşıyayız. AK Parti önce KHK çıkarıyor 8-9 yıl o KHK’ları hukuksuz bir şekilde uyguluyor. Sonra AYM diyor ki, ‘Sen bunu KHK ile yapamazsın, bu konuda kanuni düzenleme gerekir’ diyor. Sonra hızlı bir şekilde hepsini paket yapıp Meclis’ten üst üste getirip geçirmeye çalışıyorlar. Bu anlamıyla Meclis’teki iradeye, yasama faaliyetine yönelik büyük bir saygısızlık olduğunun, büyük bir hile olduğunun altını çizmemiz gerekiyor. Bu yaklaşımın kendisi hukuk devleti ilkesiyle, demokratik değerlerle, kaliteli yasama yapma faaliyetiyle hiçbir şekilde bağdaşmıyor. Hiçbir şekilde oralı olmadıklarını, bunları gerçek anlamda dinlemediklerini de iyi biliyoruz.

Yeni bir toplumsal barışı konuşuyoruz ama parlamento 7 yıl önce uygulanmış ve kanuna aykırı bir şekilde yürürlükte olmuş KHK’ları ya da Cumhurbaşkanı kararnamelerini kanunlaştırmak için oyalanıyor ve gündemi saptırılıyor. Oysaki bu parlamentonun asıl işlevi gerçek anlamda bu sürece hizmet edecek yasa yapmaktır, bu sürece uygun tartışma yürütmektir ve sürecin sağ salim ilerlemesi için elini taşın altına koyması gerekiyor. Ama bütün bunlardan uzak, Meclis’in enerjisini sömüren, gerçek anlamda kaliteli yasa yapma, toplum yararına yasa yapmak gibi bütün pratiklerden uzak bir Meclis işleyişi görüyoruz ki bunun aslında halkın iradesinin tecelli ettiği yere yönelik çok büyük bir saygısızlık olduğunun da altını çizelim. Bir de burada zaman basıncı yaşıyoruz. Toplayıp toplayıp getiriyorlar, ‘Yürürlük tarihi şudur, ondan önce yasalaştırmamız gerekir’ diyorlar. Bunca yıl uygulamışsınız, AYM size ‘Uygun değil’ deyince de paket yapıp önümüze koyuyorsunuz ve zaman konusunda da muhalefetin yol vermesini isteyen bir anlayış var ki bunu anlamak mümkün değil.”

“Bu ülkede barışın gelmesi Kürt sorunun demokratik çözümü açısından hayati önemde”

10. Yargı Paketi’ne ilişkin toplumsal kesimlerin ve partisinin beklentilerine değinen Koçyiğit, siyasi tutuklular ve örgütlü suçlardan yargılananların infazlarını ilgilendiren düzenlemenin Kurban Bayramı’ndan önce Meclis’ten geçmesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

“Haftalardır 10. Yargı Paketi’ni konuşuyoruz. 9 paketten ne hayır gördük ki 10’uncudan ne hayır göreceğiz diye hepinizin sorduğunu tahmin edebiliyorum çünkü gelen paketlerin içerisinde bu ülkenin hukuk devleti ilkesiyle örtüşebilecek, adaleti tesis edebilecek, var olan eşitsizlikleri giderebilecek bir yaklaşım olmadığını, palyatif, günü kurtarmaya dönük maddelerle paketler hazırlayıp getirdiklerini biliyoruz. Eğer öyle olmasaydı zaten bu kadar pakete ihtiyaç olmazdı. Gerçek anlamda bir adalet sistemi, yapısal sorunlarını aşmış bir yargısal sistem olmuş olsaydı biz niye 9 paketi konuştuk diye de hepimiz sorabiliriz.

Türkiye cezaevlerinde 10 binlerce siyasi mahpus var. Siyasi tutsakların en büyük özelliği görüş, düşünce ve bu ülkeyi demokratikleştirmek için yaptıkları eylemler nedeniyle cezaevinde olmalarıdır. Bu anlamıyla siyasi mahpuslar adalet sisteminin tarafsızlığını yitirdiği, hukukun evrensel ilkelerinin ayaklar altına alındığı ve hem yargılama boyutuyla hem de cezanın infaz boyutuyla tam bir eşitsizliğin yaşandığı bir meseledir. Türkiye’nin demokratik geleceğini konuşuyorsak hukuksal alanda yaşanan ağır mağduriyetlerin hızla giderilmesini, cezaevlerindeki hukuksuz ve haksız tutuklamaların derhal serbest bırakılmasını ve toplumsal yaraları onaracak hukuksal adımların hemen atılması talebimizi bir kere daha ifade etmek istiyoruz. Hukuksal mevzuatın bugüne kadar Kürt sorunu nedeniyle yarattığı bütün eşitsizliklerin, ortaya konulan bütün ayrımcı mevzuatın taranması ve bu anlamıyla da hızlı bir şekilde yarına bırakmadan bugünden adım atılması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Bu ülkede barışın gelmesi Kürt sorunun demokratik çözümü açısından hayati önemdedir.

“Cezada adalet, infazda eşitlik temel yaklaşımımız”

Buradaki en önemli meselelerden birisi infaz hukukunun ayrımcı olması. Özellikle de şartlı tahliye, denetimli serbestlik gibi konularda aslında örgütlü suçlardan mahpus olanlar, yani Terörle Mücadele Kanunu nedeniyle mahkumiyeti olanların bundan faydalanmadığını görüyoruz. Bütün düzenlemelerde siyasi mahpusların neredeyse istisna tutulduğunu görüyoruz. Normal TMK’da şartlı tahliye süresi 1/2’yken TCK’dan bir hüküm giyilmişse burada 3/4 gibi bir infaz ve şartlı tahliye süresi olduğunu görüyoruz ki bu asla kabul edilebilir bir şey değildir. Cezada adalet, infazda eşitlik temel yaklaşımımızdır.

Covid-19 pandemisiyle ilgili bir düzenleme yapıldı. 31 Temmuz 2023 tarihinden önce cezası kesinleşenler açısından 3 yıl erken tahliye imkanı vardı ama bu konuda şöyle bir sorun var: Cezası henüz kesinleşmemişleri kapsamadı. Bunun da bir eşitsizlik olduğunu ifade ederek hükmün kesinleştiği tarihin değil, suçun işlendiği tarihin esas alınması gerektiğini ve bu konuda yapılan düzenlemenin hızla genişlemesi gerektiğini ifade edelim. Pandemi döneminde bu yasa çıktığında Meclis grubumuz bu eşitsizliğe karşı mücadele etti ama AKP buna da gözünü kapattı. Yine örgütlü suçları, siyasi mahpusları istisna tuttular. Sanki Covid-19 sadece adli tutsakları etkiliyor da siyasi mahpuslar bundan etkilenmiyormuş gibi onlar cezaevinde ölüme mahkum ettiler. Covid-19 düzenlemesinde örgütlü suçlar ve siyasi mahpusların istisna tutulması maddesinin hızlı bir şekilde ortadan kaldırılması gerektiğini ifade etmemiz gerekiyor. Bir yol temizliğine ihtiyaç var. TMK, TCK, CMK ve infaz hukukunun baştan sona ayıklanması gerektiğini ve bütün bu ayıklamalardan sonra da kapsamlı demokratikleşme paketlerinin hızlı bir şekilde Meclis’e getirilmesi gerektiğini ifade edelim.

“Grubu bulunanlarla hep beraber kararlaştırabileceğimiz bir komisyon olmalı”

Halihazırda Meclis’ten çıkmış bir çözüm çerçeve yasası yok. 2013-2015’te -o zaman bu kadar geniş bir toplumsal bir mutabakat yoktu- bu Meclis o zaman bile terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine dair bir kanun çıkardı. Kanun sonradan kadükleşti ama bugün de süreci yasal güvenceye alabilecek bir hukuksal düzenlemenin derhal yapılması gerekiyor. Halihazırda bir hukuksal güvenceden yoksun olarak yol alınmaya çalışılıyor ki bunun doğru ve sürecin ruhuna uygun olmadığını ifade etmemiz gerekiyor. Söz ve pratik kıymetlidir fakat bütün bu sözü ve pratiği yasal güvenceyle taçlandırmak ve hiç kimsenin barış tartışmalarından, Kürt sorununun demokratik çözümünden geri adım atmayacağı bir hukuksal zemini de hızlı bir şekilde açığa çıkarmak gerekiyor.

Komisyon mutlaka ama mutlaka kurulmalıdır ve bu konu etrafında kurulmalıdır. Yasal bir güvencede kurulması gereken bir komisyon olmalıdır ama komisyonun şekli, içeriği, sayısı, karar alma gibi meselelerini yan yana gelip birlikte tartışabileceğimizi ve en geniş ortaklaşmayla hayata geçirebileceğimizi düşünüyoruz ama bu konuda hızlı bir şekilde adım atılması gerekiyor. Bu komisyon STK’ları, kadınları, aydınları, yazarları, akademisyenleri, gazetecileri dinleyebilecek, onların görüş ve fikirlerini mutlaka sürece katacak şekilde kurulması gerekiyor. Bu komisyonun demokratik, şeffaf olması ve bütün bu tartışmaların da toplumun gözünün önünde yapılması gerektiğini ifade etmek istiyoruz. Grubu bulunanlarla hep beraber kararlaştırabileceğimiz bir komisyon olmalıdır. Sayısından karar alma biçimine kadar her şey konuşulabilir yeter ki işin özü kaçmasın. İşin özü; Meclis’in adres olması, bu sorunun Meclis’te konuşulması ve Meclis’in bu konuda inisiyatif alması, muhalefetin ve diğer bütün siyasi partiler arasındaki en geniş zeminin bu sürece katkı koyması, muhalefeti dışlamadan hem Meclis’teki hem toplumsal muhalefeti bu işin bir paydaşı yapacak bir yaklaşıma ihtiyaç var.”

“Hızlı bir şekilde bayramdan önce yasalaşır diye bekliyoruz”

İnfaz ile ilgili düzenlemeler konusunda da Koçyiğit şunları söyledi:

“Bayramdan önce mutlaka bu paketin çıkması gerektiğini AK Parti grubuna da ilettik. Diğer bütün siyasi partilerle görüştüğümüzde bu konuda bir mutabakat olduğunu da görüyoruz. Bu hafta komisyona gelirse, bugün ya da yarın imzaya açılmasını bekliyoruz. Bugün anladığımız kadarıyla kendi içlerinde son halini istişare edecekler. Yarın imzaya açılırsa perşembe, cuma komisyona gelirse haftaya Genel Kurul gündemine gelir ve hızlı bir şekilde bayramdan önce yasalaşır diye bekliyoruz. Taleplerimizi ilettik. Bu taleplerimizin ne kadarını içereceklerini biz de bilmiyoruz. Paket imzaya açıldığında hep beraber görme şansımız olacak ama bu paket açısından mutlaka cezaevindeki toplumsal beklentiyi karşılayabilecek ve sürece katkı koyabilecek maddeler olması gerektiğini çok açık ve net ifade ettik. Hiçbir şey koymadan bu paketi geçirirseniz bu pratik anlamda sürece başka bir yaklaşım gösterdiğinizi gösterir.”

Gündem - 15:44 A A
BENZER HABERLER
Hazır Site by Uzman Tescil webmaster