Barış Pehlivan:Hâkimin itirafı
“Tartışmalı olmakla birlikte…”
Bu üç kelimeye takıldım. Anlayana çok şey ifade ediyor. Hâkim “Haklısınız” demeye getiriyor.
20 yıldan fazla zamandır fezleke, iddianame ve karar okuyorum. Lakin öyküleri farklı karakter ve mekân adlarıyla örülü olsa da birbirinden esinlenen yazarların klavyesinden çıkmış gibiler. Yazılış amacını da sonunu da biliyorsun.
Önümde bir buçuk sayfalık karar var. Terör örgütü üyeliği suçlamasıyla tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’i ilgilendiriyor. Avukatların yaptığı tutukluluk itirazının reddine hükmediyor. Maalesef garip bulmuyorsun ama satır arasında bir nokta dikkatini çekiyor.
İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi hâkiminin kararı özetle diyor ki…
– Ahmet Özer’in adı İmralı görüşmelerinde geçebilir.
– Ahmet Özer’in görüşmeleri insani gerekçelerle olabilir.
– Ahmet Özer’in para hareketleri terör örgütleriyle ilgili olmayabilir.
Hatta savcıların delilleri “bu aşamada tartışmalı olmakla birlikte, bir an için örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği düşünülse dahi…”
Yani diyor ki hâkim: Belediye başkanını yatak odasında gözaltına aldık, tutukladık, yerine kayyum atadık, tüm bu süreçte de “terörist” olarak kamuoyuna ilan ettik ama bu yaptıklarımız doğru olmayabilir.
Lakin…
Ne olmuş biliyor musunuz?
Birkaç gün içinde bir “gizli tanık” ortaya çıkıvermiş. Eee? Eee’si şu:
İşte o gizli tanık öyle şeyler anlatmış ki… İsim vermiş, zaman vermiş, mekân vermiş. Hal böyle olunca yeterliymiş. Öyle ya, şimdi o gizli tanığın anlattıklarına dair delillere bakmak lazımmış. İşte şartlar böyleyken, tüm bunlar olurken de Ahmet Özer hapiste olmalıymış.
Ne ironi ne mübalağa yapıyorum. Maalesef bunu diyor mahkeme.
50 DAKİKADA MI OKUDULAR?
Gariplik bitmiyor. Tutuklu CHP’li Ahmet Özer’in avukatı Serbülent Özavcı ile konuştum. Bakın “Ben bu filmi izlemiştim” dedirten neler söyledi:
“Tutukluluğa itirazımız sulh ceza mahkemesinin önüne 16.30’da gitmiş. Okunmuş olması lazım ki oradan 11. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderilmiş. Saat 17.30’da da ‘Tutukluluğa itiraz reddedildi’ diye bir kısım medyaya haberler düştü. Buna göre, 50 dakikalık bir süre içerisinde 40 sayfalık itiraz dilekçemizi, hukuk profesörlerinin hazırladığı 38 sayfalık bilimsel mütalaayı ve 126 sayfalık savunma delillerini incelemişler. Bunun fiilen imkânsız olduğunu düşünüyorum. Bu kadar kısa süre içerisinde bu itirazın değerlendirilmesi mümkün değil.”
Avukat Özavcı’ya “gizli tanık” meselesini soruyorum. Belediye başkanı Ahmet Özer’e; Emniyet, savcılık ve hâkimlik ifadelerinde herhangi bir gizli tanık suçlaması yapılmadığını vurguluyor:
“Somut deliller ile bütün iddiaları çürüttük. Asliye ceza mahkemesi de kabul ediyor, bu yüzden gizli tanık beyanına dayandırıyor tutukluluğa devamı. Tahminimce tutuklandıktan 3-4 gün sonra o gizli tanık ifadesi dosyaya girdi. Öncesinde olsaydı bize sorarlardı.”
Masamdaki dava dosyasının kapağını şimdilik kapatıyorum. Biliyorum ki bugünün elmaları yarının günahları olacak.