Barış Pehlivan: Size bunları anlatmıyorlar
61 bin 597 suçlu ya da şüpheli nerede yatıyor? Onların dışarıda serbestçe dolaşması için neler yapılıyor? Tüm bunları bilmeyin diye duygularınız üzerinde nasıl bir manipülasyon uygulanıyor?
Ne demek istediğimi anlatacağım. Ama önce…
Herkes şunu soruyor: Polis katilinin bu kadar suç kaydı var ise nasıl dışarıda olabiliyor?
Yanıt aramaya çalışayım…
Öğrendiğime göre; bugün 19 yaşındaki saldırgan Yunus Emre Geçti, Maltepe ve Ümraniye cezaevlerinde kalmış bir süre. İlk suç kaydı 2021. Yani, yasalara göre o tarihte “suça sürüklenen çocuk” kategorisindeymiş. O ilk suçları ise silah bulundurma, gasp ve cinsel saldırı. Bu suçlardan tutuklandı mı, henüz bilinmiyor.
Yani ya tutuksuz yargılandı ya da bir süre tutuklu kalıp tahliye edildi. Bir bilgiye göre ise birçok suç dosyası nedense kapatıldı.
Bununla birlikte, 2021’de işlenen bir suçun 2024’te halen kesinleşmeme ihtimali var. Bu varsayım da henüz hakkında hüküm verilmediği anlamına geliyor.
Diyelim ki hüküm verildi.
Suç “çocuk yaşta” işlendiği için verilen ceza da infaz sistemi de çocuğun lehinde çalışıyor. Yani cezalar da alt sınırdan hükme bağlanıyor, hapishanede yatılan gün de alınan cezanın çok altında oluyor.
İşte tam da burada çok önemli bir sistem devreye giriyor: İdare ve gözlem kurulu.
Cezaevi içindeki o kurul, suçlunun “denetimli serbestlik” tedbiri ile dışarıda olup olmamasına karar veriyor. İçinde cezaevi savcısının, müdürün, gardiyanın, psikoloğun ve öğretmenin olduğu bir kurul bu. Özetle ıslah/rehabilite olup olmadığına karar vererek suçlunun özgürlüğüne dair imzayı atıyorlar.
Soru çok: Türkiye’deki cezaevleri ve infaz sistemi suçluyu topluma kazandırma üzerine mi kurulu? Bir suçlunun ıslah olup olmadığı, o kurul tarafından nasıl anlaşılıyor? “Islah” olduğu düşünülüp dışarı çıkarılan suçlunun toplum içinde nasıl yaşadığı biliniyor mu?
Maalesef, yanıtlar hiç de mutluluk vermiyor.
Yazının başındaki rakama geleyim.
Adalet Bakanlığı’nın en güncel verilerine göre Türkiye’de şu an 404 ayrı cezaevi var. Bu cezaevlerinin en fazla alabileceği insan sayısı, yani kapasitesi ise 295 bin 268 kişi.
Peki, “içeride” kaç kişi var?
Yine en yeni verilere göre 304 bin 799’u hükümlü, 52 bin 66’sı tutuklu olmak üzere toplam 356 bin 865 kişi hapiste.
Siz de fark ettiniz değil mi?
-
İliç’teki faciaya ilişkin ÇED raporunu onaylayanlar hakkında karar…
-
Dış politika uzmanları, Suriye’deki son durumu değerlendirdi
-
Eşiyle tartıştın şahıs evini yaktı!
-
İstanbul’da 14 katlı binanın giriş katında patlama!
-
Dur’ ihtarına uymayan araç, polis memuruna çarptı…
-
‘Yenidoğan çetesi’ soruşturmasında ikinci dalga!