Yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapan flamingoların yuvası Gediz Deltası, kirli atıklar ve kuruyan sazlıklar nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. İzmir Kuş Cenneti hamisi olarak bilinen Prof. Dr. Mehmet Sıkı, “Hasta ölüyor. Bir serum vermek lazım” diyerek çağrıda bulundu.
Ege Bölgesi’nin en büyük ikinci akarsuyu olan Gediz Nehri’nin yaklaşık 2 milyon yılda oluşturduğu ve Türkiye’nin tek “Yaban Hayatı Koruma Sahası” olan, “1. derece sit alanı” olarak tescillenen “mutlak koruma bölgesi” Gediz Deltası tehlike altında. İzmir Kuş Cenneti olarak da bilinen ve 303 kuş, 315 bitki türü, Akdeniz foku, su samuru, tepeli pelikan gibi nesli tehlike altındaki canlılara ev sahipliği yapan bölgede 1982 yılından 2018’e kadar çalışan Ege Üniversitesi Biyoloji Bölümü Zooloji Anabilim Dalı’ndan emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Sıkı, 36 yıl boyunca alanı yapılaşmadan, susuzluk, kirlilik gibi birçok tehlikelerden korudu. Kuşları korumak için Çiğli Kaklıç Askeri Havaalanı’ndan kalkan uçakların rotasını bile değiştiren Sıkı, deltanın hâlâ imara açılmaya çalışıldığına dikkat çekerek kuraklık ve kirliliğin bölgedeki yaşamı tehdit ettiğini söyledi. Kütahya’dan doğan Gediz Nehri’nin geçtiği Uşak, Manisa ve İzmir’deki fabrikaların kimyasal atıklarını bölgeye taşıdığını aktaran Mehmet Sıkı, sazlıklardaki kuraklığa karşı bölgeye tatlı su taşınması gerektiğinin altını çizdi.
‘MAKET KOYDUK’
Kendi döneminde 7 ayrı su sistemi kurduklarını anlatan Sıkı, “Hasta ölüyor. Bir serum vermek lazım. Sazlıklar maalesef kuruyor. Hal böyle olunca da işte tek hücrelerden, memelilere, kuşlara kadar canlılar maalesef alandan uzaklaşıyor. İlk çalışmaya başladığımızda 1982’de 75-100 flamingo yuvası vardı. Alanı korumak için 4-5 km kıyı kordonu yaptık. 6 bin 460 metrekareyi düzenleyerek Flamingo Adası oluşturduk. Kuşların yaptığı eski yuvaları bozmadan yeni yapay yuvalar yaptık. Flamingo ve yumurta maketleri koyduk. Emekli olduğumda yuva sayısını 18 bin 340’a çıkardık. Bu sayı 10 bine kadar düştü ama bu yıl 15 bin saymışlar” dedi.
BALIKLAR DA TEHLİKEDE
Flamingolara pembe rengini veren “Artemia” gibi kabukluların da bölgedeki varlığının tehlikede olduğuna işaret eden Mehmet Sıkı, kirlilik ve kuraklıktan dolayı bu canlıların da azaldığını bunun da deniz ekosistemine ve özellikle İzmir Körfezi’ndeki balık popülasyonunun azalmasına neden olacağına dikkat çekti. Sıkı, “Artemia ayrıca balık yemidir. Bölge yok olursa artemia da üreyemeyecek. Balık da beslenemeyecek ve İzmir Körfezi’ndeki balık verimi de düşecek. Acilen su sistemleri hayata geçirilmeli, flamingolar ve pelikanlar için de gerekli koruma tedbirleri alınmalı” diye konuştu.
Kaynak:Cumhuriyet.com.tr