Enflasyon beklentilerindeki bozulma ve artan döviz talebi faiz kararı öncesi Merkez Bankası’nı zora soktu. Seçim öncesi rezervlerdeki erimeye dikkat çeken Prof. Başlevent “Kullanılacak cephane azalmış gibi görünüyor” dedi.
Yerel seçim öncesi son faiz kararı yarın açıklanacak. Mayıs seçimlerinin ardından vergi düzenlemeleri ve faiz artışlarını program olarak uygulayan ekonomi yönetimi, yerel yönetim seçimleri öncesi sıkıştı.
Faiz artışı döngüsüne seçim arası verilmesine karşın enflasyon beklentilerinde bozulma ve artan döviz talebi, faiz artışını kaçınılmaz hale getirdi.
Ekonomi yönetiminin dövizi tutmak için kısa vadede faizi artırmaktan başka çaresi kalmadığı yönünde görüşler de dillendiriliyor.
Şubatta aylık enflasyon tahmin edilenin üzerinde gerçekleşti ve yılsonu öngörüleri de Merkez Bankası’nın (TCMB) beklentilerinden uzaklaşmaya başladı. Merkez Bankası’nın Mayıs ayında yüzde 75, yıl sonunda ise yüzde 36 olarak açıkladığı enflasyon hedefine karşın piyasalar yüzde 44’ün üzerinde bir rakam bekliyor. TL’deki düzenli değer kaybı son günlerde hız kazanırken bankalararası ve Kapalıçarşı’daki makas yeniden 1 TL’ye kadar çıktı. Dolar bankalararası piyasada 32,34 TL’den Kapalıçarşı’da ise dolar 33 TL’nin üzerinden işlem görüyor.
REZERVLERDE HIZLI DÜŞÜŞ
28 Mayıs seçimlerine kadar doları 20 TL’nin altında tutmak için tüm koşulları zorlayan, rezervleri harcayan ekonomi yönetimi, yerel seçimler öncesi de aynı yöneteme başvurdu. Son haftalarda döviz kurunda gözlenen artış ve TCMB’nin net döviz rezervlerindeki azalış dikkat çeken boyutlara ulaştı. TCMB’nin swap hariç net rezervleri 8 Mart haftasında 6,1 milyar dolar düştü. Yılbaşından bu yana düşüş 14,4 milyar doları buldu. Net rezervler yeniden eksi 53,9 milyar dolara kadar geriledi. 14 Mayıs 2023 seçimlerine eksi 57,8 milyar dolar seviyesindeki net rezervlerle gidilirken 31 Mart yerel seçimlerine de bu seviyeye yakın bir seviyede gidilmesi bekleniyor.
Mayıs seçimlerinin ardından ‘rasyonel zemine dönüş’ ile başlayan faiz artış döngüsü ocak ayında politika faizinin yüzde 45’e çıkarılmasıyla askıya alındı. TEPAV Makroekonomi Çalışma Grubu’nun hazırladığı para politikası değerlendirme notunda politika faizinin 500 baz puan artırılması gerektiği belirtilerek “Uygulanmakta olan ekonomide rasyonele dönüş sürecinin kapsamlı bir programa dönüştürülmesine yönelik güçlendirici adımlar bir an önce atılmalıdır. Repo faizi 500 baz puan artırılmalı ve verilere bağlı olarak ilave sıkılaşmanın da yapılabileceği belirtilmelidir. Para politikasındaki dengesizlikleri gidermek amacıyla politika faizindeki artışın özellikle mevduat faizlerine yeterince yansımasını ve kredi piyasasının daha sağlıklı çalışmasını temin edecek düzenlemeler yapılmalı; aktarım mekanizmasının işleyişi kolaylaştırılmalıdır” ifadelerine yer verildi.
SIKI DURUŞ MESAJI VERİLEBİLİR
İstanbul Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Başlevent, vatandaşın beklentilerinin olumsuz yönde olduğunu belirterek “Geçen yıl olanların bir benzeri bekleniyor. O nedenle döviz ve altına talep oluştu. Seçime daha 2 hafta olduğu düşünülürse bu perşembe bir miktar faiz artırımı yaparak bir sıkı duruş mesajı vermeleri beklenebilir” dedi.
TCMB’nin rezervlerinde yaşanan azalmaya değinen Başlevent “Kullanılacak cephane azalmış gibi görünüyor. Swap hariç net rezervlerin tarihin en düşük seviyelerine düşmesini tercih edeceklerini sanmıyorum. Seçimden sonra da en azından baz etkisiyle yıllık enflasyon düşmeye başlayana kadar yüksek politika faizi ve yüksek mevduat faizi oranları görülmeye devam edecek” diye konuştu.
Bakan Şimşek’in yıllık enflasyondaki düşüş için verdiği tarihi hatırlatan Başlevent, “Yıllık enflasyon 3 Temmuz’da düşmeye başlayacak, diyerek tarih de verildi. Cumhurbaşkanının da ekonomik politikalarına destek açıklaması vardı. Dolayısıyla enflasyonla mücadelenin sıkı bir şekilde devam edeceği, bunun da dar gelirliler için daha zor bir hayat anlamına geleceği bir döneme giriyoruz” ifadelerini kullandı.
Kaynak:Birgun.net