“VERGİ SİSTEMİNİ ARTIK TABANA DEĞİL, TAVANA YAYMANIN ZAMANI GELMİŞTİR”

Gündem - 12 Aralık 2023 09:24

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın da katıldığı TBMM Genel Kurulu’nda 2024 bütçesinin görüşmelerinde, “Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, seçimden önce defalarca ‘gelecek’ dediğiniz gelmeyen, seçim garantisi isteyen, seçimden sonra yetki isteyen, ‘Ben bilirim’ diyene; ‘Öyle dersen olmaz. Bunu dünyanın bildiği gibi yapacağız’ diyen, kendi deyimiyle ‘irrasyonel politikaları terk edip rasyonel işler’ yapacak olan Bakanınız Mehmet Şimşek, daha geçen hafta ‘Vergiyi tabana yaymak durumundayız’ dedi. Bir ezberden kurtulup yüzde 89’unu garibanların yüzde 11’ini kodamanların verdiği bu vergi sistemini artık tabana değil, tavana yaymanın zamanı gelmiştir. Beyefendiye onu hatırlatın. Bu konuştuğumuz konu, gerçekten iç daraltıcı bir konu. Ama emin olun ne tekniktir ne teoridir. Tamamen siyasidir. Siyaset, öncelik belirleme işidir. Siyaset, tarafını belirleme işidir. Siyaset taraf olma, taraf tutma işidir. Bu bütçede eğer siz, bu yüzde 89’u veren garibanlardan taraf olacaksanız bu bütçeye bizimle birlikte ‘hayır’ diyeceksiniz. ‘Yok, bu kirli düzen sürsün’ diyecekseniz o zaman ‘yüzde 11, 11’de kalsın’ deyip bu beyefendilerin getirdiği bu bütçeye ‘evet’ diyeceksiniz. Bu sizin vicdanınızla sizin aranızda olandır” diye konuştu.

TBMM Genel Kurulu’nda 2024 Bütçe Kanunu Teklifi’nin görüşmeleri bugün başladı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel şunları söyledi:

“CUMHURİYETİN İKİNCİ YÜZYILININ İLK BÜTÇESİNDE KARŞINIZDA OLMANIN HEYECANI VE SORUMLULUĞU İÇİNDEYİM”

“BİZ ANAYASAYI VE MECLİS’İ SAVUNAN YOLUZ. DİĞER YOL MEŞRUTİYETİN İLANINDA SONRA MECLİS’İ 33 YIL KAPALI TUTAN YOLDUR”

“SON 20 YILDAKİ YOKSULLAŞTIRAN, İŞSİZLEŞTİREN, EMEĞİ UCUZ İŞ GÜCÜ HALİNE GETİREN, BÜTÇELERİN BİR TEKRARI”

“2071 YILINA REFERANS GÖSTERİLECEK KADAR KENDİNDEN DE ÜMİDİ KESMİŞ BİR İKTİDARLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

“10 KİŞİDEN 9’UNA DEVLET SÖZÜNÜ YERDE BIRAKARAK HEPİMİZİ MAHÇUP ETTİKLERİNİN DE ALTINI ÇİZMEK İSTERİM”

“KDV İADESİNİN KİME YAPILIP KİME YAPILMAYACAĞINA BİR PARTİNİN GENEL BAŞKANI KARAR VERECEK”

“GECELEYİN YASTIĞA BAŞINI KOYDUĞUNDA UYKUNUZU KAÇIRACAK MESELE BUDUR”

“YÜZDE 89’UNU GARİBANLARIN YÜZDE 11’İNİ KODAMANLARIN VERDİĞİ BU VERGİ SİSTEMİNİ ARTIK TABANA DEĞİL, TAVANA YAYMANIN ZAMANI GELMİŞTİR”

“BİZ TÜM İŞÇİLERDEN, EMEKÇİLERDEN, EMEKLİLERDEN TARAFIZ. BU BÜTÇEYİ GETİRENLERE SORUYORUM: SİZ KİMDEN TARAFSINIZ”

“ESKİNİN ORTA DİREĞİ OLAN ESNAF, MEMUR, İŞÇİ ARTIK YOKSUL. ESKİNİN YOKSULLARIYSA DERİN YOKSULLUĞUN ÇARESİZLİĞİ İÇİNDE”

“GEMİNİN ROTASINI BATIDAN DOĞUYA ÇEVİRİP DE ŞANGHAY İŞ BİRLİĞİ ÖRGÜTÜ’NÜ İŞARET EDERSENİZ ORADA ŞATAFATLI SARAYLAR, GÜÇLÜ LİDERLER, BOLCA KORUMALAR AMA KİŞİ BAŞINA 4 BİN 500 DOLAR VAR”

“BİZ BİR ZAMANLAR ALMANYA’YLA AYNI MİLLİ GELİRDEYDİK, BUGÜN 6 KATIMIZ. AMERİKA’YLA AYNI MİLLİ GELİRDEYDİK, BUGÜN 7 KATIMIZ. KURTARMAYA GİTTİĞİMİZ GÜNEY KORE YARIMIZDI, BUGÜN 3 KATIMIZ”

“KÖTÜ PARA TEK BAŞINA GELMEDİ. KÖTÜ PARA, MAFYA LİDERLERİYLE, İNSAN KAÇAKÇILARIYLA, UYUŞTURUCU KAÇAKÇILARIYLA, BARONLARLA BİRLİKTE GELDİ”

“GRUP BAŞKANVEKİLLERİNİZ SOYLU’YLA İLGİLİ BİR SORUŞTURMA ÖNERGESİNİ YAZAR. 400 YÜZ KİŞİYLE YOLLARIZ. AKLANIRSA AKLANIR, AKLANMAZSA BU AYIPTAN KURTULURSUNUZ”

“SİİRT HALKI SANDIK BAŞINA GİDER, TAYYİP BEY’İ MİLLETVEKİLİ YAPAN OYLARLA KENDİSİNE BİR BELEDİYE BAŞKANI SEÇER, TAYYİP BEY DE O BELEDİYE BAŞKANINA KAYYIM ATAR. İŞTE SİİRT ÜÇLEMESİ BUDUR”

“BİRİLERİ NE KADAR HİZMET YAPARSA YAPSIN, GENEL İKTİDARIN HASETLİĞİNDEN BİRAZ DAHA AZ EŞİTTİR”

Genel bütçeden belediyelere bir pay dağıtılıyor, orada bir sorun yok ama o paranın kimseye yeteceği de yok. Esas mesele, bakanlıklardan belediyelere çeşitli mekanizmalarla yapılan ayni ve nakdi yardımlar. Bunun için İller Bankası var. İller Bankası, bütün belediyelere eşit davranmak zorunda. CHP’li belediyeler, yüzde 65’e hizmet verir, İller Bankası’ndan yüzde 10 alır. Yüzde 35’e hizmet verenler, yüzde 90 alır. Yine eşit davranması gereken bir diğer kurum Belediyeler Birliği. Belediyeler Birliği, aidatın yüzde 56’sını CHP’li belediyelerden toplar ama hizmetin neredeyse tamamını Cumhur İttifakı’nın belediyelerine yapar. Hani diyorum ya birileri eşittir. Birileri daha az eşittir. Birileri verdiği oylarla daha az eşittir. Birileri ne kadar hizmet yaparsa yapsın, genel iktidarın hasetliğinden biraz daha az eşittir. Tüm bu baskıları, şundan yapıyorlar: 2019’da ‘CHP gelirse sosyal yardımları kesecek’ demişlerdi. Ama tam 5 katına çıkardık. Öğrencilerimiz, sırf tarikat yurtlarına muhtaç kalsınlar diye onlara yurt yapmıyordunuz, 5 yılda öğrencileriniz için dünya standartlarında 61 tane güvenli yurt yaptık. 160 binden fazla üreticimize, 10 milyardan fazla tarım desteği verdik. Gizli kapaklı ihaleler dönemini bitirdik. Belediyelerimiz, binlerce ihaleyi ve bütün belediye meclis toplantılarını canlı yayınladılar, sizinkilerin de hoşuna gitti, siz de şimdi canlı yayınlıyorsunuz. Şeffaf belediyecilikle Türkiye’yi tanıştırdık.

“2,6 MİLYON ANTALYA’NIN NÜFUSU AMA 16 MİLYONU YABANCI, 10 MİLYONU YERLİ 26 MİLYON TURİST AĞIRLIYOR. 2,6 MİLYONA GÖRE PARA VERİYORSUNUZ”

Siz zeytinlikleri bile inşaat alanına çevirirken bizim belediyeler şehirlerine 4 değil, 40 değil, 400 değil; 5 yılda tam 4 bin tane park yaptılar, yeşil alan kazandırdılar. Onun için bize hizmet etmeyelim diye haksızlık yapıyorsunuz. 5 yılda 162 olan kreş sayısını 432’ye çıkardık. Bunu, kadın sosyal hayata, çalışma hayatına katılsın diye yaptık. Allah bir gün gerçeğini de ilan etmeyi nasip edecek bu partiye, 18 bakanlıktan 9’unu kadın bakan ilan edenler bu ülkeyi yönetsin diye yaptık. Sayın Bakan, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı; senede bir kere sizi bulduğumuz için fırsat varken size parti ayırmadan çalışması gereken Turizm Bakanı’nı şikayet edeyim. Diyor ki ‘Muğla’da, Antalya’da belediyeler arıtma yapmıyor, ben yapıyorum.’ 2,6 milyon Antalya’nın nüfusu ama 16 milyonu yabancı, 10 milyonu yerli 26 milyon turist ağırlıyor. 2,6 milyona göre para veriyorsunuz. 26 milyona göre atık çıkıyor, atık su çıkıyor. Arıtmayı yapmak belediyenin boyunu aşıyor. Beyefendi geliyor, sözleşmeyi koyuyor, at altına imzayı, 25 yıllık atık su parasına el koyuyor. Ondan sonra dönüyor, diyor ki ‘Bu belediyelerin işi.’ Bir memlekette muhalefet başarılı olmasın diye, kendi hemşehrilerine hizmet etmesin diye muvazaalı işlem tesis edecek kadar ustalaştınız, hukuk dışına çıktınız. Bunları tutanakların önüne geçirmek benim boynumun borcu. Böyle belediye başkanlarına nasıl sahip çıkılır, 31 Mart’ta milletimiz size gösterecek.

“BİR BAKTIK Kİ ANAYASANIN BİR MADDESİNİ YÜRÜRLÜKTEN KALDIRAN DARBE GİRİŞİMİNİN BAŞINDA RECEP TAYYİP ERDOĞAN VARMIŞ”

“BU MİLLETLE BİRLİKTE MÜCADELE ETMEYE, VAR OLMAYA, ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ. BU BÜTÇE ONLARIN BÜTÇESİ OLMADIĞI İÇİN BU BÜTÇEYE RET OYU VERECEĞİZ”

Bu hafta sonu Almanya’daydım. Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin kongresindeydim. Alman Şansölyesiyle konuştum, Alman Sosyal Demokrat Partisi’nin Eş Genel Başkanlarıyla konuştum. Ve şunu söyledim: Bir ülkenin güvenlik kaygıları başkadır ama bir ülkenin çocuk öldürmesi, hastane vurması, sivil vurması bahanesi ne olursa olsun katliam yapması başkadır. Biz bu sınırların içinde muhalefet partisiyiz. Bu sınırların dışına çıktığımızda bir yanlış yapıyorsanız peşinize dizilecek değiliz. Ama ülkenin haklı davasında, Filistin’in haklı davasında, Azerbaycan’ın haklı davasında, Kıbrıs’ın haklı davasında sizden fazla bu davanın arkasındayız, takipçisiyiz.

Bizim tarafımız belli. Biz bir mücadelenin tarafındayız. Bizim mücadelemiz, 7 bin 500 lira emekli maaşına mahkum edilmiş Fahika Teyze’nin mücadelesidir. Bizim mücadelemiz, mahalle pazarında akşam olmasını bekleyip yüzünü örten Zehra Anne’nin mücadelesidir. Bizim mücadelemiz, kadrolu arkadaşları yemeğe geçerken ‘benim karnım tok bugün, iştahım yok biraz’ diyerek öğün atlatan taşeron işçisi Rıza’nın mücadelesidir. Bizim mücadelemiz, atanmadığı için özel okulda ders ücretiyle asgari ücretin yarısına çalışan Sevgi Öğretmen’in mücadelesidir. Bizim mücadelemiz, profesyonel emeği sömürülen ucuzlatan, değersizleştirilen tüm emekçilerin mücadelesidir. Bizim mücadelemiz haklıların, emekçilerin, emeklilerin mücadelesidir. Ölünmeyecek yerde ölenlerin, ölenlerinin ardından yas tutanların, Soma’daki 301 işçinin, Ermenek’te, Amasra’da ölenlerin, Erzurum’da elektrik onarımına giderken buzun üstünde ölenlerin, tren kazasında ölenlerin, barut fabrikasında ölenlerin, havai fişek fabrikasında ölenlerin, onun arkasından yas tutanların ve onlar için mücadele eden herkesin mücadelesidir. Akbelen’in mücadelesidir, Yırca’nın mücadelesidir, derelerin mücadelesidir, ekoloji mücadelesidir. Bizim mücadelemiz, bu halkın mücadelesidir. Bu mücadele için, bu milletle birlikte mücadele etmeye, var olmaya, çalışmaya devam edeceğiz. Bu bütçe onların bütçesi olmadığı için bu bütçeye ret oyu vereceğiz.”

BENZER HABERLER