İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu’nun talimatıyla ‘Siyasi Etik Yasası’ hazırlığına başladıklarını belirten İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Hakan Şeref Olgun, yasa teklifine tüm siyasi partilerden de destek beklediklerini, diğer muhalefet partilerinin TBMM’ye getirecekleri teklife de katkı sunacaklarını söyledi. Gelecek ve Yeniden Refah Partisi yöneticileri ise bu konuda atılacak adımlara destek vereceklerini belirtti.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), yeni yasama yılı çalışmalarına 1 Ekim’de başlayacak.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, uzun süredir tartışılan siyasi etik yasasını yeniden gündeme getirdi. Dervişoğlu, “Türkiye’nin ciddi bir siyasi ahlak yasasına ihtiyacı var. Milletvekili transferleri Cumhuriyet Halk Partisi’ne geçişlerle başladı. CHP’nin değerli yetkililerini uyardım. Bunların tek bir merkezden yönetildiğini ve bu işin ucunun uzun vadede AKP’ne geçişleri meşrulaştırmak amacıyla açık tutulduğunu ve belediye başkanlarına, belediye meclisi üyelerine kadar sirayet etme tehlikesinin bulunduğunu anlattım. Bugün ‘haklı çıktım’ demekten ziyadesiyle üzgün olduğunu söyleyebilirim” demişti.
Dervişoğlu’nun talimatıyla bir siyasi etik yasası hazırlıklarına başladıklarını söyleyen İYİ Parti Hukuk ve Seçim İşlerindan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hakan Şeref Olgun, yasa teklifine tüm siyasi partilerden de destek beklediklerini, diğer muhalefet partilerinin TBMM gündemine getirecekleri bu yöndeki teklife de hem katkı hem de destek vereceklerini açıkladı.
“SİYASETE GÜVEN DE YERLERDE SÜRÜNÜYOR”
Türkiye’de siyasetin tıkanmış bir noktada olduğunu belirten Olgun, yurttaşın siyaset kurumuna olan güveninin ciddi anlamda zedelendiğini söyledi.
Olgun, “Genel Başkanımız da bizler de bu konuda bir çalışma yapıyoruz. İnşallah bunu da yakın zamanda Meclis gündemine getireceğiz. En azından siyasette temiz kalınması, siyaset yapan bazı kişiler yüzünden tüm camianın ve siyaset kurumunun yozlaşmaması için bu konuda bir düzenleme yapılması gerekiyor. Bunun da kesinlikle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde tüm siyasi partilerin desteğini alması gerektiğine inanıyoruz. Ben, bu siyasi ortamdan rahatsız olan milletvekili sayısının çoğunlukta olduğuna inanıyorum. Bir an önce adımların atılması lazım. Önümüzdeki seçimlerden önce; parti değiştirmeden, siyasilerin ticari hayatlarına ve ahlaki durumlarına kadar, siyasetin tüm yönleriyle düzenlendiği bir yasanın çıkarılması ve vatandaşın da artık siyaset kurumuna olan güveninin yeniden yükselmesi gerekiyor. Şu an hukuk nasıl ayaklar altındaysa, siyasete güven de yerlerde sürünüyor. Buna da aynı şekilde müdahale edilmelidir” dedi.
“TÜRKİYE, BİR SİYASİ ETİK YASASINA KESİNLİKLE MUHTAÇ DURUMDADIR”
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç ise, siyasi etik yasasının kamu yönetimi ve yerel yönetimlerde şeffaflığı sağlamada hayati önem taşıdığını belirtti.
Kılıç, partisinin tek başına atacağı adımların sınırlı kalabileceğini ancak Meclis’te bu konuda atılacak her adıma destek vereceklerini belirterek şunları söyledi:
“Bir siyasi etik yasasına Türkiye’nin kesinlikle ihtiyacı var. Bu konuda tereddüde mahal yok. Geçmişte de gündeme geldi, fakat atılan adımlar hep akamete uğradı. Hem kamu yönetiminde hem de belediyelerde Türkiye bir siyasi etik yasasına kavuşmalı. İhaleler bu siyasi etik yasasına göre şeffaflaştırılmalı, imar uygulamalarını kapsamalı. Alınacak hediyelerin bile ölçüsü, çerçevesi siyasi etik yasasıyla sınırlandırılmalı. Bunun gibi birçok başlıktan söz edebiliriz. Bu konuda Yeniden Refah Partisi olarak tek başımıza atacağımız bir adıma taraftar bulamayabiliriz. Ama TBMM’de herhangi bir parti grubu tarafından bir siyasi etik yasasının hazırlanmasına yönelik adımlar atılacak olursa, canla başla dört vekilimizle birlikte böylesi bir düzenlemeyi destekleme ve hızlandırma gayreti içerisinde oluruz. Elimizden gelen fikri desteği de parlamenter desteği de kamuoyu desteğini de sağlarız. Türkiye, bir siyasi etik yasasına kesinlikle muhtaç durumdadır. Yaşanan pek çok tartışma, böylesi bir yasa olmamasından; işlenen suçlar veya işlendiği zannedilen suçlar üzerine açılan soruşturmalar üzerinden Türkiye’nin gündemi şekilleniyor. Öyle bir yasa olsun ki, baştan herkes neyin hediye, neyin rüşvet olduğunu bilsin. Şu an bilinmiyor mu? Elbette ki biliniyor. Aklın ve vicdanın onaylamadığı her şey yasal kapsamın dışındadır. Ama bunu akla, vicdana, muhakeme kabiliyetine bırakmak yerine, kanunda yazmak en doğrusudur”
“ANAYASADAN ÖNCE SİYASİ AHLAK YASASI GÜNDEME GELMELİ”
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sonrası devlet yönetiminde denetlenebilirliğin ortadan kalktığını savundu.
Yılmaz, siyasi etik yasasının bir an önce çıkarılması gerektiğini şu sözlerle ifade etti:
“Ülkemizin şu anda en önemli problemlerinden birisi maalesef siyasi ahlak sorunudur. Özellikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle birlikte devlet yönetiminde şeffaflık, denetlenebilirlik ve hesap verebilirlik ortadan kaldırıldı. Hukukun üstünlüğü egemen olması gerekirken, üstünlerin hukuku hâkim duruma geldi. Bu noktada bir siyasi ahlak yasası, ülkemiz adına kaçınılmazdır. 1 Ekim’de açılacak TBMM’nin yeni yasama yılında, anayasadan daha öncelikli bir şekilde gündeme alınması gereken düzenleme siyasi ahlak yasası olmalıdır. Çünkü bir yerde ahlak yoksa, orada çürümüşlük vardır. Her şeyin başı önce ahlak ve maneviyattır. Maalesef siyasetteki yozlaşmanın faturasını milletimiz ödemektedir. Biz Saadet Partisi olarak yeni yasama yılında Meclis’i ivedilikle siyasi ahlak yasasını çıkarmaya davet ediyoruz. Saadet Partisi, bu konuda atılacak her adıma her türlü destek ve katkıyı verecektir.”
“İKTİDAR MUHALEFET FARK ETMEKSİZİN DESTEK VERECEĞİZ”
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ufuk Karcı, siyasi etik yasasının Genel Başkanları Ahmet Davutoğlu ile özdeşleştiğini hatırlattı.
Karcı, Davutoğlu’nun başbakanlığı döneminde bu yasa için yoğun çaba gösterdiğini ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın buna karşı çıktığını ifade etti.
Siyaset kurumunun toplum nezdinde güvenilirliğini kaybetmeye başladığına ve bu durumun devlet yönetim anlayışında çeşitli zafiyetlere sebebiyet vermesinin Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu’nun siyasi etik yasasını gündeme getirmesindeki birinci sebep olduğuna işaret eden Karcı, ikinci sebep olarak AB’nin temel hükümlerinden bir tanesinin siyasi etik yasasının hayata geçirilmesi olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:
“İkinci sebep ise AB entegrasyon süreciydi ve AB’nin temel hükümlerinden bir tanesi siyasi etik yasasının hayata geçirilmesiydi. Bunun için Ahmet Davutoğlu çok mücadele verdi. Fakat o dönem Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan, ‘Bu doğrultuda partide görev alacak ilçe başkanı bulamazsınız’ diyerek karşılık verdi. Burada az önce bahsettiğim handikapın devamlılığını sağlayacak bir çıkış ortaya koydu ki, geldiğimiz noktada bu yasanın eksikliği, günümüzde yaşadığımız yolsuzluk soruşturmaları, sebepsiz zenginleşmeler ve pek çok siyasi sorun bu yasanın olmayışından kaynaklı olduğunu görebiliyoruz. Siyasi etik yasası çok önemli ve Gelecek Partisi’nin ülküsüdür. Bu yasanın gündeme geliyor olmasını destekliyoruz. Siyasi etik yasasının, Türkiye’nin siyaset kurumunun toplum nezdinde yeniden hak ettiği noktaya erişebilmesi ve siyasetçilerin asli vasıflarını onlara yeniden hatırlatabilmesi açısından çok önemli olduğu kanaatindeyiz. Siyasi etik yasasının var olması Türkiye’nin yararınadır ve mutlaka somut bir hale getirilmesi gerekir. Gelecek Partisi, iktidar veya muhalefet kanadı fark etmeksizin, toplum yararına gündeme getirilecek herhangi bir konuya asla diyaloğu kapatmayacaktır.”