Timur Soykan :Bir çocuk ve cehennem

Gündem - 11 Eylül 2024 08:04

Diyarbakır’da katledilen 8 yaşındaki Narin Güran’ın soruşturmasında yeni gelişmeler ve ihmaller gün yüzüne çıkıyor. Aydınlatılmayan onlarca soruya ise her geçen gün bir yenisi ekleniyor, yanıt ise verilmiyor.

Narin Güran, 8 yaşındaydı. Diyarbakır’ın Bağlar İlçesi’ne bağlı Tavşantepe Mahallesi’nde annesi, babası ve 5 ağabeyi ile birlikte yaşıyordu. Babası çiftçiydi. Narin’in ağabeyleri okumamıştı o ise okumaya çok meraklıydı. 90 haneli 420 nüfuslu köydekilerin büyük çoğunluğu akraba. Narin’in köyde yaşayan 5 halası, 8 amcası, 5 teyzesi ve 2 dayısı var.

Tavşantepe, Diyarbakır’ın merkezine ve Diyarbakır Havalimanı’na yakın bir noktada bulunuyor. Hem konumu hem de verimli tarım alanlarıyla değerli bir bölge. Köyün yakınındaki Eğertutmaz Deresi buradaki tarımı besliyor. İmar açısından da değerlenen bir bölge.

Köye iki farklı yoldan giriş ve çıkış var.

Tavşantepe’nin sosyolojik yapısı ise muhafazakar olarak tanımlanabilir. Köyde Hizbullah destekçisi, Hüda Par seçmeni bir grup var. Son genel seçimde AKP yüzde 60’ı aşan oy oranına sahip.

SAAT 13.00 

Narin 21 Ağustos 2024 Çarşamba günü öğle saatlerinde evindeydi. Yakın zamanda akrabalarının düğünü vardı ve annesine düğünde giymek için beyaz gelinlik aldırmıştı. Bu gelinliği denemişti. Annesinin hazırladığı yemeği yedikten sonra saat 13.00’te Kuran Kursu’na gitmek için çantasını hazırladı. Elif Ba’sı, eşarbı, defteri, kalemi çantasındaydı ve evlerinden çıktı.

Narin’in kullandığı iki patika yol vardı, biri camiye diğeri ise okula ve okulun yanındaki amcası Salim Güran’ın evine gidiyordu.

Narin, camiye giden patika yoldan aşağı indi. Cami, evlerinden sadece 200 metre uzaktaydı.

SAAT 15.05 

İmamın ifadesine göre; Narin saat 15.05’e kadar kurstaydı ve arkadaşlarıyla birlikte çıktı.

SAAT 15.15 

Narin’in son görüntüsü saat 15.15’te öğrencisi olduğu okulun güvenlik kamerasına yansıdı.  Bu görüntüde Narin 4 kuzeniyle yürüyor, sonra onlardan ayrılıp evine çıkan patika yola giriyor. İşte bu andan sonra Narin’den bir haber yok. Kayboluyor. Kamerada göründüğü son noktadan evi sadece 80 metre uzakta. Bu çevrede birisi tutuklanan amcası Salim Güran’a ait 10-15 ev var.

Narin’in Kuran Kursu’nda taktığı yeşil eşarbın ise evlerinin merdivenlerinde bulunduğu öne sürüldü. Bu doğruysa Narin patikadan çıkıp eve kadar geldi ve ondan sonra kayboldu.

Anne Yüksel Güran, “Ben uyumuştum, Narin eve geldi mi bilmiyorum. Duymamış olabilirim. Amcasının evinde kuzenleriyle oynadığını düşündüm” diyor.

DHA’nın haberine göre; Narin’in halası Azize Kaya, “Narin, annesine aç olduğunu, yemek yedikten sonra kursa gideceğini, oradan da Mersin’den tatilden dönen amcasını özlediğini, ziyarete gideceği söyleyince annesi yemek verip gönderdi. Narin’in gidişi oldu, gelişi olmadı” diye konuştu.

Bu noktada teyide muhtaç iki tanık ifadesi var. Bir kuzeninin saat 17.40’ta amcasının evine geldiğini kuzenleri evde olmadığı için gittiğini anlattığı iddia ediliyor. Köydeki 16 yaşındaki erkek çocuğun ise saat 18.00 civarında Narin’i cami yakınlarında gördüğünü söylediği öne sürülüyor.

SAAT 17.00 

Ailenin verdiği ifadelere göre; anne Yüksel Güran, saat 17.00 sıralarında bir oğluna Narin’i amcasının evinden getirmesini söyledi. Ancak Narin amcasının evinde değildi. Yine ailenin ve köylülerin ifadelerine göre; herkes Narin’i aramaya başladı ve bu arama saat 20.00’ye kadar devam etti, sonuç alınamadı.

SAAT 20.00 

Narin’in babası Arif Güran, köyün dışındaki Şehit Jandarma Uzman Onbaşı Bilal Dicle Gözetleme Noktası’na giderek Narin’in kayıp olduğunu bildirdi. Yani Narin’in okulun önünde patikaya saptığı andan 3 saat sonra resmi kayıp başvurusu yapıldı.

Narin’in kaybolması medyada yer aldıktan sonra çok etkili bir arama çalışması başladı. Sadece Diyarbakır değil Ankara’dan özel cihazlarla gelen ekipler günlerce köy ve çevresindeki geniş alanda defalarca arama yaptı. Tüm evler, kuyular, dere yatağı arandı. Bu aramalara köyün muhtarı, Narin amcası Salim Güran da katılıyordu. Çoğu zaman profesyonel arama ekiplerine o yardımcı oluyordu ama çok tedirgin olması dikkat çekmişti.

4. GÜN 

Narin’i bulmak için başlayan aramaların dördüncü gününde patikadaki kayalıkların üzerinde kan lekesi tespit edildi. Bu kayalık Narin’in son kez görüldüğü okul önünden sadece 50 metre uzaklıktaydı. Narin’in evine ise 30 metre mesafedeydi. Bu kan lekeleri incelenmek üzere adli tıp kurumuna gönderildi. Ancak valilik, kan izlerinin köyde burnu kanayan bir çocuğa ait olduğunu duyurdu. Bu konuda halen kesinleşmiş bir bilgi yok. Soruşturmanın gizliliği için böyle bir açıklama yapılmış olabilir.

8. GÜN 

Narin ağabeyi, 18 yaşındaki E.G.’nin kolunda ısırık izleri tespit edildi. Gözaltına alınan E.G., adli tıp incelemesi için İstanbul’a götürüldü. Ancak inceleme sonucu izlerin Narin’e ait olmadığı yönünde rapor hazırlandı. E.G. ifadesinde kendisinin kolunu ısırarak izler bıraktığını söyledi. Ağabey serbest bırakıldı.

12. GÜN 

Narin’in amcası ve köyün muhtarı olan Salim Güran gözaltına alındı. Salim Güran’ın evi, Narin’in okulunun hemen yanındaydı. İddiaya göre; Güran ailesinin lideri olan Salim Güran, belinde silahla gezen, iktidara yakın olmasının nimetlerinden faydalanan güçlü bir isimdi. Onun çocukları Narin ile birlikte büyüyordu. Narin’in kaybolduğu saatlerde köyün içinden otomobiliyle çok hızlı şekilde geçtiği öne sürüldü.

Salim Güran gözaltına alındığında beyaz Renault marka otomobilinde detaylı inceleme yapıldı. Arabanın ön koltuğunda ve bir battaniyede DNA incelemesi yapıldı. Narin’e ait DNA izleri bulundu. Salim Güran, cep telefonundaki tüm WhatsApp yazışmalarını ve arama kayıtlarını silmişti. Telefon incelemeye alındı. Salim Güran tutuklanarak cezaevine konuldu.

KÖYDEKİ GİZEMLİ OLAYLAR

Bu sırada köydeki gizemli olaylar ortaya çıktı. Narin’in engelli olan ablası 7 yıl önce ölmüştü. Merdivenlerden düştüğü söylenmişti ve otopsi yapılmadan toprağa verildiği öne sürüldü.

2018 yılındaki bir haber de çok düşündürücüydü. Bu haber Hizbullah’a yakın olduğu iddia edilen Rehber isimli TV kanalında yayınlandı. Köyün girişinde polis kontrol noktası kurulmuştu ve 41 yıl köy muhtarı olan Mehmet Sadık Karaçoşan, polislerin kendilerine kötü davrandığını iddia ederek polis noktasının kaldırılmasını istiyordu. Karaçoşan “Bu polisler burada kalırsa cinayet olacak yani. Ben bunu biliyorum. Ya cami… Bırakmıyor biz namaza gidelim” demişti.

AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, “Bizlerin bazen bilmediği bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var” diyerek aile ile yakın olduklarını anlattı. Bu sözler tepki çekti.

Köydeki aramalar sırasında çok sık elektrik kesintileri yaşanması da dikkat çekiyordu.

Narin bir şehirde değil, hepsi birbirine çok yakın evi, okulu, Kuran Kursu, amcasının evi arasındaki daracık alanda kaybolmuştu. Sadece 90 haneli köyde büyük bir gizem vardı.  Sessizlik şüpheleri büyütüyordu.

19. GÜN 

8 Eylül 2024 Pazar günü sabahı Narin cesedi bir çuvalın içinde Eğertutmaz Deresi’ndeki bir kuytuda bulundu. Evine sadece 1.5 kilometre uzaktaydı. Üzerine taşlar konulmuş, ağaç ve çalı parçalarıyla üzeri örtülmüştü. Çuvalın içinde Narin’in çantası, Kuran Kursu’na giderken çantasına koyduğu Elif Ba’sı, defteri, kalemi, terlikleri bulundu.

İLK OTOPSİ RAPORU

İlk tespitlere göre; sol bacağın diz kapağından itibaren koptuğu belirlendi. Ayrıca cesede ait olduğu değerlendirilen kaval kemiği çuvaldan çıkmıştı. Bacaktaki kopmanın nedeni İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndaki incelemelerden sonra ortaya çıkacak. 91 adet örnek inceleme için alındı. Cesette çürüme başladığı için kesin ölüm nedeni tespit edilemedi. Kesici-delici alet veya ateşli silah yaralanması, iç kanama bulgusu tespit edilemedi. Ancak boynunda izler olduğu, boğulmuş olabileceği öne sürüldü. Cesetteki çürüme nedeniyle ölüm zamanına ilişkin kesin bulguya ulaşılamadı.

20. GÜN  

Narin’in cesedinin bulunmasından birkaç saat sonra 9 Eylül 2024 sabahı jandarma ekipleri, tutuklu amca Salim Güran’ın evinin önünden geçti. Bu eve 80 metre uzakta inşaat halindeki binanın önünde durdular.

Narin’in cenazesi bulunduktan sonra çevredeki kamera kayıtları incelenmiş ve kırmızı şahin arabanın bölgede 50 dakika beklediği belirlenmişti.

Kapısını çaldıkları evde Nevzat Bahtiyar oturuyordu. Kapıyı açtığında çok tedirgindi. Narin’in cesedinin bulunduğunu duymuştu, itiraf etmeye karar vermişti. Jandarmalara “Cesedi ben sakladım” dedi. Küçük köydeki büyük karanlık aydınlanmaya başladı.

Nevzat Bahtiyar Bağlar Jandarma Komutanlığı’na götürüldü ve burada sorgulandı. Onun ifadesine göre; Narin’in kaybolduğu gün şunlar yaşandı.

Nevzat Bahtiyar, sık sık su kesintilerinden şikayetçiydi ve o gün köy muhtarı Salim Güran’ı arayıp çözüm bulmasını istemişti. Salim Güran arıza için yetkililerle konuşacağını söyledi.

AİLE İYİ DÜŞÜN

Nevzat Bahtiyar tam saat vermedi ama öğleden sonra kırmızı Tofaş Şahin marka otomobiliyle evinden çıktığını anlattı. Şöyle devam etti:

“Benim evim ve muhtar Salim Güran’ın evi arasında yaklaşık 80-100 metre mesafe vardır. Ben evimden 23 AN 630 plakalı aracımla çıktım (Araç Elazığ plakalı). Sonra arkadan Renault 19 marka beyaz renkli ve 47 (Mardin) plakalı bir araçla Salim Güran’ın geldiğini gördüm. Bu yer mezarlıktan Tavşantepe Mahallesi’ne doğru çıkan parke döşeli köyün iç yolunda bana Salim Güran korna ve selektör yaptı. Ben de bana içme suyu ile ilgili bir şeyler söyleyeceğini düşünerek bekledim. Salim Güran aracından inerek benim aracıma doğru geldi. Ben de araçtan indim ve Salim Güran bana eliyle 47 plakalı aracın ön yolcu koltuğunda bulunan battaniye sarılı bir şeyi göstererek “Bunu yok edeceksin” dedi. Gösterdiği şeyin yanına yaklaştım ve bakınca battaniyeye sarılı vaziyette hareketsiz yatan bir insan olduğunu gördüm. Ben insan olduğunu anlayınca şaşırdım ve tereddüt ettim. Bu esnada Salim Güran bana hitaben “Aile iyi düşün, sana 200 bin TL para veririm” dedi.”

Jandarma Nevzat Bahtiyar’a “Salim Güran size parayı verdi mi?” diye sordu. Nevzat Bahtiyar “Bana para vermedi. Cesedi çuvala koyarken bana mısırı hasat ettikten sonra vereceğini söyledi” diye yanıt verdi.

BOYUN BÖLGESİNDE KIZARIKLIK

Nevzat Bahtiyar ifadesine şöyle devam etti:

“Cesedi gösterdiği esnada etrafımızda kimse yoktu. Bana hitaben “Aracında torba var mı” dedi. Ben de aracımın bagajından rengini hatırlamadığım bir çuval çıkartarak Salim Güran’a verdim. Battaniyeye sarılı çocuğu alıp, çuvalın içerisine birlikte koyduk. Bu esnada çocuğun üzerinde siyah tişört ve şort vardı. Üzerinde asılı küçük bir çanta vardı. Çocuğu torbaya koyduğumuz esnada sağ kulağının arkasında boyun bölgesinde bir kızarıklık vardı…”

SOĞUKKANLILIKLA

Nevzat Bahtiyar ve Salim Güran, Narin’i başı aşağı gelecek şekilde çuvalın içine koydu. Çocuğu Nevzat Bahtiyar’ın arabasının arka koltuğu önündeki ayak paspasının olduğu yere koydular. Salim Güran, “Eğertutmaz Deresi’ne doğru götür” diyerek orayı işaret etti. Nevzat Bahtiyar çocuğun cesedi arabadayken Villalar mevkiine doğru gitti. Arabayı derenin kenarında durdurdu. Bir süre çevrede çuvalın ağzını bağlamak için ip aradı. İfadesine şöyle devam etti:

“İp bulamayınca çocuğun çantasının ipi aklıma geldi ve çantanın ipini sökerek çuvalın ağzını bağladım. Ağacın yanında çok derin olmayan bir yer buldum. Burada biraz su vardı… ‘Çuval birisi tarafından bulunur’ diye düşünerek üzerine bir taş koydum. Taşın büyüklüğü yaklaşık 15-20 kilo civarındaydı. Yanında da birer taş vardı. Üzerine çalı koymadım, çünkü üzeri kapanmıştı. Daha sonra buradan çıkarak aracıma bindim. Stabilize yoldan çıktıktan sonra baldızım Zeynep’in evine gittim. Bu esnada baldızım Zeynep ve üç tane kızı patlıcan doğruyordu. Oturdum bir çay içtim, 15-20 dakika sonra baldızımdan peynir aldım ve Tavşantepe Köyü’nde bulunan evime doğru gittim… Çarıklı Mahallesi’nde inşaat halindeki evin kapısında anahtarı unuttuğumu fark edince buraya gittim. “Gelmişken fayans işleri de vardı onları da halledeyim” dedim. Oğlum yanıma geldi onunla birlikte Tavşantepe’de mahallesi yolundan evimize gittik. Eve geldiğimizde saat yaklaşık 19.00 sıralarıydı. Köyde insan hareketliliği vardı. Kendi annem ve eşim de Narin Güran’ı arıyorlarmış bana söylediler. Ben hiçbir şey söylemedim. Evin içerisine girdiğimde namaz kıldım ve sonra yemek yemeden Narin Güran’ı arama faaliyetine katıldım. Jandarmalar da köye 21.00-22.00 sıralarında geldi. Köyde arama faaliyeti yaptık. Aramaya 22.30 kadar devam ettim ve sonra eve gelip 23.30 sıralarında uyudum. Saat 05.00 sıralarında kalktım. Sabah eşimle görüştüğümde Narin Güran’ı 03.00’e kadar aradıklarını öğrendim. Saat 07.00-08.00 sıralarında muhtar Salim Güran jandarma ekipleriyle birlikte hiçbir şey olmamış gibi arama yapıyordu. Hatta kanalın çevresinde arama yaptığımız esnada Salim Güran’ın kanalın içine girerek arama yaptığını gördüm. Salim Güran jandarma ile birlikte her gün yapmacıktan göstermelik olarak arama yapıyordu. Jandarma ekiplerine teslim olmak aklıma gelmedi, çünkü ben öldürmedim. Ama jandarmanın beni yakalayacağını biliyordum…”

ARKA KOLTUKTAKİ KARANLIK

Bu aramalar sırasında jandarmalarla birlikte Salim Güran, Nevzat Bahtiyar’ın evine gelmişti. Avluda arama yaparken iki suç ortağı sessizce birbirlerine bakıyordu.

Jandarma, Nevzat Bahtiyar’a Salim Güran’ın Narin’in cesedini getirdiği otomobilde başka kimsenin olup olmadığını sordu. Dikkat çekici bir yanıt verdi:

“Salim Güran arabadan cesedi kendisi indirdi, arka camlar siyah olduğu için dikkat etmedim ama ben kimseyi görmedim.”

Jandarma, soğukkanlılıkla cesedi dere yatağına koyduğunu anlatan Nevzat Bahtiyar’a “Salim Güran battaniyeye sarılı şekilde size cesedi verdiği zaman cesedin Narin Güran’a ait olduğunu biliyor muydunuz” diye sordu.  Şöyle yanıt verdi:

“Beraber çuvala koyduğumuz esnada Narin Güran’ın olup olmadığını anlamadım. Fakat dere yatağına geldiğim zaman çuvalı bağladığım esnada cesedin Arif’in kızı Narin Güran’ın olduğunu anladım.”

Jandarmanın “Narin Güran’ı öldürülmesi ve dere yatağına konulması olayını Salim Güran ve senden başka bilen var mı” diye sordu. Nevzat Bahtiyar “İkimizden başka kimsenin bildiğini düşünmüyorum. Fakat Salim’in arabasının arka kısmında biri var ise bir de o görmüştür. Fakat ben arabanın arka koltuğunda birisinin olup olmadığını bilmiyorum” diye cevapladı.

Arama sırasında köyde elektriklerin sürekli kesilmesi jandarmanın dikkatini çekmişti. Nevzat Bahtiyar’a “Elektrikleri Salim Güran mı kesiyordu” diye soruldu. “Kesip kesmediğini bilmiyorum. Sadece bizim köyün değil yan köylerinde elektriği kesilirdi. Ancak bu kadar sık elektrik kesintisi köyümüzde daha önce yaşanmadı” diye yanıt verdi.

GÖNÜL İLİŞKİSİ ŞÜPHESİ

Jandarmanın ifadedeki soruları Salim Güran’ın gönül ilişkisi üzerinde durulduğunu gösteriyor. Hatta Narin’in Salim Güran’ın çocuğu olduğu iddiası incelendi. DNA eşleşmesi olmadığı öğrenildi. Nevzat Bahtiyar’a bu konuda tanıklığı olup olmadığı soruldu. Dikkat çekici bir soru ise şöyleydi:

“Cesedi aldığınızda Narin Güran’ın annesi Yüksel veya abisi E. yanınızda mıydı? Daha sonraki arama faaliyetlerinde ya da köy içindeki günlük faaliyetlerinizde Yüksel, E. ve Salim Güran’ı yan yana özel konuşmalar yaparken gördünüz mü?”

Nevzat Bahtiyar şöyle yanıtladı:

“Yüksel ve E. yoktu. Sorduğunuz şekilde bir konuşmalarına şahit olmadım.”

‘SALİM GÜRAN GÜÇLÜDÜR’

Nevzat Bahtiyar, Narin’in kaybolduğu 21 Ağustos 2024 gününe ait görüşme kayıtlarını silmişti. Bunu neden yaptığı sorulunca “Neden sildiğimi hatırlamıyorum” dedi.

Salim Güran’ın neden cesedi kendisine verdiğine yönelik soruya ise Nevzat Bahtiyar şöyle cevap verdi:

“Salim Güran güçlüdür. Adamları var. Ben onunla bir sorun yaşar isem beni suçlu görürler. Götürdüğüm yerde kamera görüyor muydu ben bilmiyorum. Salim biliyor muydu bilmiyorum.”

İfadenin devamında Jandarma “Salim Güran, Narin’i öldürmüş müdür, öldürdü ise neden öldürmüştür” diye sordu.

TİKTOK’TA TEHDİT ETTİ

Nevzat Bahtiyar’ın yanıtı dikkat çekiciydi:

“Kendi öldürmemiş olsa idi böyle bir cesedi bana getirip ‘Ortadan kaldır’ demezdi. Neden öldürmüş olabileceğini bilmiyorum. TikTok’da ise Arif Güran’a “Sana öyle bir acı yaşatacağım ki asla unutamayacaksın” demiş. Ben buradan öğrendim. Köyde bu şekilde konuşuluyordu. Hatta Çarıklı’da da böyle konuşuluyordu.”

Ancak bunları köydeki kimse daha önce güvenlik güçlerine söylememişti. Bunu neden sakladılar? Bilmiyoruz. Ama ilk kez bir düşmanlığın ipucu yakalandı.

Bu ifadeden sonra Narin’in annesi, babası, ağabeyleri ve diğer akrabalarının da arasında olduğu 22 kişi gözaltına alındı. İddiaya göre; Narin’in annesi Yüksel Güran ve ağabeyleri telefonlarındaki WhatsApp mesajlarını ve arama kayıtlarının bir kısmını silmişlerdi. Bu telefon temizliği şüpheleri büyüttü.  Baba Arif Güran ise telefonundaki arama kaydı ve mesajları silmemişti.

NARİN’İN EŞARBI AYDINLATABİLİR

Narin’in Kuran Kursu’nda taktığı yeşil eşarbının evlerindeki merdivenlerde bulunması da önemli bir ipucu. İddiaya göre; bu eşarp anneye soruldu ve Yüksel Güran “Narin olup olmadığını hatırlamıyorum” dedi. Kuran Kursu’ndaki imam ise o gün Narin’in başındaki eşarp olduğunu söyledi. Bu doğruysa Narin, saat 15.15’teki son görüntüden sonra evine gelmişti.

Anne Yüksel Güran katıldığı bir televizyon programında ise Narin’in kaybolduğu gece oğlu E.G. ve iki arkadaşının evin bahçesinde tütün içip bir köpeğe eziyet ettiğine dair bilgiler verdi. “Bizden şüphelenirler diye bunları daha önce söylemedim” dedi.

Ayrıca Salim Güran’ın köydeki gençleri davetiye dağıtmaya gönderdiği, bu nedenle Narin kaybolduğu sırada köyde çok az kişinin bulunduğu öne sürüldü. Ayrıca Narin’in kaybolduğu gün bir akaryakıt istasyonuna giden Salim Güran’ın çok sayıda mendil aldığı ve aracın ön koltuğundaki battaniyenin bir görevlinin dikkatini çektiğini biliyoruz.

Salim Güran, ifadesinde suçlamaları kabul etmedi.

Jandarma ona “Narin Güran’ın babası olma olasılığınız var mı” diye sordu. Salim Güran “Yoktur. Yok öyle bir şey” dedi.

“Narin Güran’a kim neden zarar verdi” diye sorulduğunda ise “Ne bileyim ben, kim zarar vermiş” diye yanıt verdi.

“Narin Güran’ı siz mi öldürdünüz” sorusunu ise “Yok öyle bir şey. Ben öldürmedim” diye yanıtladı. Salim Güran “Narin’in amcalarının tamamında araç mevcut olup sadece sizin aracınızda DNA çıkmasını izah ediniz” sorusuna ise yanıt veremedi. Ayrıca Tiktok’tan Narin’in babası Arif Güran’ı tehdit ettiği iddialarını yalanladı. Tolga Şardan ise bölgedeki kanaat önderleri ve Hüda-Par avukatlarının Salim Güran’ı cezaevinde ziyaret etmesinden sonra cesedin bulunduğuna dikkat çekti.

GERİYE KALAN SORULAR

Narin Cinayeti’nin aydınlatılması için önemli mesafe alındı. Ancak halen yanıtsız sorular var.

• Narin Güran neden öldürüldü?

• 21 Ağustos 2024 günü saat 15.15’ten sonra köydeki dar alanda neler yaşandı? Narin evine gitti mi? Narin’in bu saatten sonra köyde görüldüğü iddiaları doğru mu?

• Köydeki sessizliğin nedeni ne? Amca Salim Güran’ın Narin’in babası Arif Güran’ı Tiktok’tan tehdit ettiği neden daha önce söylenmedi? Bu husumetin nedeni neydi?

• Salim Güran gerçekten Narin’in katili mi? Cesedi ona da başka kişi ya da kişiler teslim etmiş olabilir mi?

• Nevzat Bahtiyar, Salim Güran’ın cesedi getirdiği otomobilin arka koltuğunu görmediğini anlatıyor. Orada kişi ya da kişilerin olabileceği ihtimalini söylüyor. Arka koltukta birileri var mıydı?

• Nevzat Bahtiyar, Salim Güran’ın kendisine cesedi verirken “Aile iyi düşün, sana 200 bin TL para veririm” dediğini aktarıyor. Burada “Aile” vurgusunun anlamı ne?

• Jandarma’nın, Salim Güran, Narin’in annesi Yüksel Güran ve Narin’in ağabeyi E.’nin bağlantıları üzerinde durduğu anlaşılıyor. Bu konuda şüphe doğuran tespitler mi var?

• Narin’in annesi ve ağabeyleri ile Salim Güran’ın WhatsApp mesajları ve arama kayıtlarını sildiği iddiaları doğru mu? Doğruysa neden?

• Nevzat Bahtiyar, Narin’in kaybolduğu gün yaptığı telefon arama kayıtlarını neden sildi?

• Narin kaybolduğu yolda, evinin yakınındaki kayaların üzerinde bulunan kan izleri kime ait? Narin’e ait olabilir mi?

• Narin’in engelli ablası, 7 yıl önce nasıl öldü?

Timur Soykan’ın yazısı

BENZER HABERLER