TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi; 6 Şubat tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından, Hatay Asbest Teknik İnceleme Raporu’nu yayınladı. Raporda; “Toplamda 4 lokasyondan 8 adet katı asbest numunesi alınmıştır. Alınan 8 numunenin 4 adedinde asbest tespit edilmiştir. Numune alınan bütün bölgelerden en az bir adet asbestli malzeme bulunmuştur” tespitine yer verildi. Raporda ayrıca; “Konutların, çadırların ve kamu kurumların yaklaşık 100 metre yakınında döküm sahaları tespit edilmiştir. Dere yatakları, orman arazileri, zeytinlikler, seralar, tarım arazileri ve su kaynaklarına çok yakın bölgeler döküm sahası olarak tercih edilmiştir. Bu durum bir yeni bir afetin göstergesidir” denildi.
Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi; 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve toplam 10 ili yıkıcı şekilde etkileyen depremlerin ardından, dün Hatay İli Asbest Teknik İnceleme Raporu’nu yayınladı. Raporda; 21-22 Nisan 2023 tarihlerinde Hatay ve Samandağ ilçesinde 3 adet döküm sahası ve bir adet yerleşim yerinden olmak üzere toplam 8 adet katı asbest numunelerine ilişkin analizlere yer verildi.
Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin hazırladığı rapora göre; asbest numuneleri, Yeşilköy Antakya-Samandağ Yolu, Samandağ’da bulunan Yeşilköy İnşaat ve yıkıntı atıklarının döküldüğü saha, Samandağ’da bulunan Çamlıyayla İnşaat ve yıkıntı atıklarının döküldüğü saha ve Antakya’da bulunan Narlıca İnşaat ve yıkıntı atıklarının döküldüğü sahadan alındı.
ALINAN 8 NUMUNENİN 4 ADEDİNDE ASBEST TESPİT EDİLDİ
Raporda numune sonuçlarıyla ilgili “Toplamda 4 lokasyondan 8 adet katı asbest numunesi alınmıştır. Alınan 8 numunenin 4 adedinde asbest tespit edilmiştir. Numune alınan bütün bölgelerden en az bir adet asbestli malzeme bulunmuştur” denildi.
“KONUTLARIN, ÇADIRLARIN VE KAMU KURUMLARIN YAKLAŞIK 100 METRE YAKININDA DÖKÜM SAHALARI TESPİT EDİLMİŞTİR”
Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin incelemeleri sonucunda hazırlanan raporda şu tespitlere yer verildi:
“İnşaat ve yıkıntı atıklarının ayrıştırılması için planlanan döküm alanların seçim kriterleri teknik olarak uygun olmadığı görülmüştür, çalışma yaptığımız alanlarda özellikle seçilmemesi gereken bölgelerin döküm sahasına dönüştüğü görülmüştür.