Çorlu Devlet Hastanesi Başhekimi ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Mustafa Doğan, üst solunum yolları enfeksiyonları hastalıklarında artış olduğunu ve acil servise başvuran hastaların sayısının 2 katına çıktığını belirterek, “Virüs potpurisi yaşıyoruz” dedi.
Önceki dönemlerde günde 750 ile 1000 arasında olan acil servise başvuranların sayısının 1750 ile 2 bine yükseldiğini söyleyen Doç. Dr. Doğan, şöyle konuştu:
“Kış mevsimi biraz geç geldi. Bununla beraber de mevsimsel dönüşümün getirmiş olduğu üst solunum yolları enfeksiyonları ve gribal enfeksiyonların varlığında, seyrinde bir artış var. Bu yıl biraz daha çoklu etkenlerle karşı karşıyayız. Yani biz hastanemize influenza virüs, koronavirüs, adenovirüs, rinovirüs ve benzeri üst solunum yolu enfeksiyonuyla başvuran hastalarımız oluyor.
Haliyle bir enfeksiyon tablosundan iyileşip kişi bir müddetten sonra farklı bir etkene maruz kalabiliyor. Buna bağlı olarak da hastalıkların seyri biraz daha uzuyor. Uzamış ateşle karşılaşabiliyoruz ve iyileşiyor gibi olup sonra tekrar eden bir klinik tabloyla gelebiliyor. Kas ağrıları, eklem ağrıları, halsizlik şikayetleri var. Vücut, dönemin özelliklerini, yani bir virüs potpurisi yaşıyoruz.”
“ÇOCUKLAR KENDİLERİNİ KORUYAMIYOR”
Doç. Dr. Doğan, çocuklara dikkati çekerek, şu uyarılarda bulundu:
“Özellikle şu hikayeyi çok fazla duyuyoruz; çocuk hastaydı geldi, anne, sonra baba hasta oldu. Hepimiz iyileştik, çocuk tekrar enfekte oldu. Toplu yaşam ortamlarında, çocuklarımız kendilerini koruyamıyorlar. Çocuklarımızın eve getirdiği virüsler, aile içinde de bir döngüye sebebiyet veriyor. Peki bu durumu nasıl daha hafif atlatabiliriz? Mevcut tablo bir virüs tablosu, antibiyotikler bu durumda işe yaramıyor. Ne yapacağız? Bir, semptomlarımıza yönelik semptom tedavi, semptomatik tedavi alacağız. İki, bağışıklık sistemimizi kuvvetlendirecek besin öğeleriyle besleneceğiz, yeterli uyku uyuyacağız. Biraz dijitalden, elektronikten uzak kalacağız.
Özellikle ileriki yaştakilerin dijitale fiziksel olarak çok fazla vakit harcadıklarını düşünmüyorum. Ama önce genç çocuklarım, bilgisayar başında uzun süre vakit geçirmekteler. Bazen bu süreçte beslenmeyi dahi unutuyorlar. Enfeksiyon süreçlerinde vücut çok ciddi sıvı kaybına maruz kalır. Mutlak suretle yeteri kadar sıvı tüketmeliyiz. Almamız gereken tedbir şudur; eğer ki enfeksiyon bulguları varsa mutlak suretle maske, maske önünde bir engel var takamıyoruz, o zaman sosyal mesafeyi koruyalım. Klinik tablosu biraz daha gürültülü giden çocukları, mümkünse birkaç gün okula göndermeyelim, toparlayıncaya kadar. Tabii ki toplu yaşam alanlarında, kapalı ortamlarda özellikle virüs yayılımı daha fazla olur. Aynı zaman diliminde çok fazla kişiyle etkileyebilir.”
“BİRDEN FAZLA VİRÜS OLUŞMAKTA”
Üst solumun yollarındaki hastalıklara birden fazla virüsün neden olduğunu söyleyen Doğan, “Bakanlığın da bu konuda değerlendirmeleri var. Tek bir virüse bağlı değil, birden fazla virüse bağlı oluşmakta. Yani mevsim özelliğine uygun bir süreç yaşıyoruz diyelim” dedi.
Alt solunum yolu olarak enfeksiyonlarıyla çok karşılaşmadıklarını belirten Mustafa Doğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bir zatürre tablosu değil. Üst solunum enfeksiyonu biraz kalıcı oluyor. Buna bağlı olarak da öksürük biraz uzayabiliyor. Bu nedenle ne yapacağız? Soluk borumuzu biraz daha nemli tutacağız. Biraz daha fazla sıvı tüketeceğiz, pastil kullanacağız. Bunlarla öksürük semptomlarını baskılayacağız, gerekirse öksürük şuruplarından yararlanacağız. Yoğun bakımlık vaka yaşamıyoruz fakat özellikle çocuklarda tablo biraz daha gürültülü seyrediyorsa, bu çocuğu yatırıp takip etmek gerekebiliyor. Çünkü daha sonrasında komplike olup üzerine bakteriyel enfeksiyonlar eklenebiliyor.”