Faiz artışları batık kredilere yansımaya başladı. Batık krediler bir haftada 1,2 milyar lira artarak 203,4 milyar liraya ulaştı. Bu kredilerin 59,7 milyar lirasını bireysel kredi ve kredi kartı borçları oluşturdu.
Bankaların tüketicilerden zamanında tahsil edilemediği için icra takibine aldıkları bireysel kredi ve kredi kartı alacakları 19-26 Nisan haftasında 1,2 milyar lira daha artarak 59,7 milyar lira oldu. Söz konusu haftada bankaların toplam batık kredilerinin 1,2 milyar lira artarak 203,4 milyar liraya yükselmesinin tümüyle bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemeyen vatandaşlardan kaynaklandığı dikkat çekti.
Vatandaşların zamanında ödeyemediği için bankalar tarafından icra takibine alınan bireysel kredi ve kredi kartı borçlarında yılbaşından bu yana 14,4 milyar liralık yaklaşık yüzde 32 artış yaşandı.
Merkez Bankasının hazırladığı Finansal İstikrar Raporuna göre, varlık yönetim şirketlerinin kontrolünde ise 41 milyar liralık batık tüketici kredisi alacağı bulunuyor. Dolayısıyla vatandaşların faizleri ve icra masrafları hariç 99 milyar liraya yakın icralık kredi borcu bulunuyor. Ayrıca yurttaşın TOKİ’ye de 59 milyar liralık taksitli konut borcu bulunuyor.
ORTA SINIFIN ÇÖKÜŞÜ
Prof. Dr. Haluk Levent, batık kredi eğiliminde artış olacağına dikkat çekti.
Uygulanan ekonomi politikasının IMF tarafından bile terk edildiğine vurgu yapan Levent, batık kredilerde yaşanan artışın ekonomi politikasının bir sonucu olduğunu şu ifadelerle açıkladı:
“Enflasyonun iç talepten kaynaklandığını varsayarak iç talebi kısıp, arz fazlasının ortaya çıkmasını ve fiyatların düşmesi bekleniyor. Ancak Türkiye’de enflasyonun nedeni bu değil. Bir önceki ekonomi yönetiminin takip ettiği yol, fiyat yapısını darmaduman etti. Böyle olunca Türkiye’de ezelden beri olan gelirler politikası problemi çok daha ağır bir şekilde önümüze çıktı. Orta sınıfın çökmesi olarak da yansıyor. Yoksullaşmanın yaygınlaşması ve derinleşmesi olarak yaşıyoruz. İhtiyaçları karşılamak için tüketim seviyesini hayatta kalacak düzeyde tutabilmek için insanlar kredi kartlarını oradan oraya aktararak yaşamaya çalışıyorlardı. Şimdi orada sürekli bir faiz yükü biniyordu. Kredi kartı üzerinden borcu aydan aya taşıyarak hayatta kalmaya çalışıyorlardı. Şimdi faiz yükselince artık onun taşınabilme imkânı ortadan kalktı. Kredilerin ya da batık kredi kartlarının altında yatan temel problem gelirler politikasıdır.”
TEK DERTLERİ RANT
Uygulanan politikaların geniş kitleleri aşağı itecek şekilde talebi kısmaya yönelik olduğunun altını çizen Levent, “Asıl enflasyonla mücadele programının temel eksenini oluşturacak olan şey verimlilik meselesidir. Verimliliği yükseltmeleri gerekiyordu ama bu bugünden yarına yapılabilecek bir şey değil. Hele bu ekonomi yönetiminin zihniyetinin asla başaramayacağı bir konu. Çünkü öyle bir perspektifleri yok. Tek dertleri rant elde etmek. Bu ekonomi yönetiminin ve bu zihniyetin Türkiye’de enflasyon problemini çözmesi ihtimal dışıdır. O yüzden bu problem daha da derinleşerek devam edecek. Yoksulluk problemi ve eşitsizlikler giderek artacak ve derinleşecek. Dolayısıyla batık kredi meselesi ve buna bağlı olarak yoksullaşma iyice artacak” ifadelerini kullandı.
Batık kredi sorununda şirketler tarafına da dikkat çeken Levent, “Şirketlerin de batık kredi problemi var bu bankacılık kesimini çok sarsacak ölçüde büyük bir problem. Çünkü çok uzun yıllardır birikerek geliyor. Devlet transferleriyle yüzdürülen zombi şirketler var. O yüzden de bunların verimlilik konusunda herhangi bir girişime, kalkışmalarına gerek yok. Çünkü zaten verimsiz üretimde devlet tarafından ayakta tutulacak şekilde destekleniyor, paraları kazanmaya devam ediyorlar. Artık batma aşamasına yani yüzdürülemez noktaya geldiğinde de bu defa bankacılık kesimi çok sıkıntı olacak. Çünkü orada bilanço problemi ortaya çıkacak. Zombi şirketler ve bankacılık kesimi kamu kaynaklarından aslan gibi beslenmeye devam edecekler ve zora düşmeyecekler. Bunun adına çökmeyi engellemek adı altında paketlenecek. O yüzden aslında oynanan tiyatronun büyük ölçüde bir ahlaksız faaliyet olduğunun da altını çizmek gerekiyor” diye konuştu.