Adalet Komisyonu’nda “etki ajanlığı”nın da yer aldığı kanun teklifinin 13 maddesi kabul edildi. Komisyonda söz alan siyasilerden, söz konusu teklife tepkiler art arda geldi.
TBMM Adalet Komisyonu’nda, AKP’nin “etki ajanlığı” düzenlemesinin de yer aldığı torba kanun teklifinin görüşmelerine başlandı. İlk 13 madde komisyonda kabul edildi.
Kabul edilen maddelere göre, avukatlık stajları, noterlerin çalışma düzenine ilişkin değişiklikler, haklı sebeplere dayanarak isim değişikliği yapılması öngörülüyor.
TBMM Adalet Komisyonu’nda, “etki ajanlığı” düzenlemesinin de yer aldığı 23 maddelik Noterlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri başladı.
“ANAYASA TARTIŞMALARININ DA ÖZÜNÜ YANSITTIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”
Komisyonda söz alan Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca şunları söyledi:
“Bu yasayla haberlere sadece erişim engeli getirmekle kalmayacaksınız iktidar ortaklarının şirketlerinde yaşananlara ilişkin yazılıp çizilenlere de casusluk suçlaması getirilebilecek. Memleketin tüm kaynaklarını sermayeye peşkeş çeken, dün düşmanlaştırdıklarını bugün dost haline getiren bir ülkenin hükümeti için bile çok cüretkar bir yasadan bahsediyoruz. Bu iktidar ciddi bir meşruiyet sorunu yaşadığında yeni düşmanlıklar eklemeye çalışıyor. Toplumu korkutup susturarak yönetebileceğini ilan etmektir bu maddeler. Anayasa tartışmalarının da özünü yansıttığını düşünüyoruz.”
“BU TEKLİF HALKIN İHTİYACINDAN VE GÜNDEMİNDEN KOPUK”
CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez ise şöyle konuştu:
“Yüce Meclis sıfatı eğer Meclis kaliteli yasa yaparsa olur. Sürekli AYM’den dönen kanunlar yaparsak ‘yüce’ kısmını kullanmamaya başlayacağız. Bu Meclis anayasayı bizzat çiğneyen bir Meclis’tir. Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin bir girişim yapılmıştı, AYM ise ‘yok hükmünde’ kararı verdi. Biz Meclis olarak 1 Ekim’de güle oynaya açtık. Ben bunu utanç verici buluyorum. Bu Meclis’ten artık anayasaya aykırı olmayan bir kanun yapma isteğimiz artık hayal. Can Atalay’ın milletvekilliği yeminini etmesi için Adalet Komisyonu da öncülük etmelidir.
Bu teklifte en az anayasanın on maddesine getirilen maddeler aykırı. Biz nitelikli kanun yapmak zorundayız. Siyasete biat etmiş anlayıştan vazgeçmemiz lazım. Bu yasa halkın gündeminde değil, halkın ihtiyacından ve gündeminden kopuk. Güzellemeler yapmaktan vazgeçelim eğitim, sağlık ve adalet sistemimizi düzeltelim. Türkiye’de problem, cezaların azlığı değil, verilen cezaların uygulanmaması.”
8. MADDE DİJİTAL MECRALAR KOMİSYONU TARAFINDAN GÖRÜŞÜLECEK
Anayasaya aykırılık önergeleri, yapılan oylama sonucunda reddedildi. 8. maddede yer alan, “El yazısıyla imzalanarak hazırlanan noterlik işlemlerinin, güvenli elektronik imzayla bilişim sistemine kaydedilebilmesine ve kullanılabilmesine imkân tanınmaktadır” maddesinin görüşmelerinin Dijital Mecralar Komisyonuna gönderilmesi önergesi ise kabul edildi.
“KAMUOYUNUN BAŞKA BİR GÜNDEMİ VAR AMA MADDEYİ APAR TOPAR GEÇİRME NİYETİ VAR”
Teklifin tümü üzerinde söz talep eden CHP milletvekili Turan Taşkın Özer teklifin anayasaya aykırı olduğunu belirterek şunları söyledi:
“9. yargı paketinde getirmeyi planladığınız ancak kamuoyunda ve özellikle basında çok büyük eleştirilere neden olan etki ajanlığı maddesini bu düzenlemeyle yeniden komisyona sundunuz. Kamuoyunun başka bir gündemi var ama maddeyi apar topar geçirme niyeti var. Her ne kadar, yasa maddesinden etki ajanlığı ifadesi yer almasa da açıkça bir etki ajanlığı düzenlemesidir. Siyasi bir bakışla, bazı tutuklamaları yapamadığınız daha uygun ifade ile bir kılıfa uydurulamadığı için, bazı hükümleri bir kılıfa uydurup veremediğiniz için böyle bir yasal düzenleme istediğinizin de farkındayız.
Öncelikle, teklif edilen madde kanun yapma tekniği ve Anayasa’ya uygunluk açısından da son derece sorunlu bir maddedir. Hukuki güvenlik ilkesi ile belirlilik ilkesi, hukuk devletinin ön koşullarındandır. Kanunda bulunması gereken bu nitelikler hukuki güvenliğin sağlanması bakımından da zorunludur. Doktrin açısından bakarsak davanın taraflarının medeni şekilde savunacakları adil yargılanma koşullarını sağlayacakları mekanizmaları sahip bir hukuki kesinlik…. Hukuki kesinlik ilkesinin geniş şekilde anlaşılması gerekir.
Bu şekilde hukuk kuralları da kesin olmalıdır. Hukuk aracılığı ile kesinlik sağlanmalı, temel hak ve özgürlüklerin içerikleri kesin olmalı hukuk önünde kesinlik sağlanmalı ve hukukun kendi içerisinde tutarlı ve kesinliği sağlanmalıdır. Önümüzdeki kanun teklifinin bu koşullarının hiçbirisini taşımadığı açıkça görülmektedir.”
“BU MADDENİN MUHALİFLER, GAZETECİLER, AKTİVİSTLER İÇİN HAZIRLANMIŞ OLDUĞU AÇIK”
“Biz siz bu maddeyi geçirdiğiniz taktirde, AYM’ye taşınacak. Daha ileri gitmesi gerekirse AİHM’e gidilecek bu da yeni sorunların ortasına çıkmasına sebebiyet verecek. AİHM bizi bu anlamda mahkum edecek. Burada emsalini görüyoruz. Dolayısıyla teklif edilen bu madde sınırları belli olmayan, soyut kavramlar üzerine inşa edilmiştir. Biz hukukçular olarak anlayamadık. Burada suç tanımı nedir; bilmiyoruz. Örneğin Dışişleri Bakanlığı’nın dış politikasını eleştirmek, gündeme getirmek, haber yapmak suç teşkil edecek midir?
Ben açıkçası bu maddeye baktığımda bunun cevabını veremiyorum. Burada cevap verebilecek olan kimse de yok. Maddenin özellikle muhalif kesimler açısından yeni bir baskı ve tehdit aracı olacağına, basının özgürlüğüne, özellikle yabancı basın kuruluşlarına ciddi sınırlamalar ve kısıtlamalar getireceğine, halkın haber alması adına çalışan gazetecilerin “ajanlıkla” suçlanacağına kuşku yoktur. Mevcut düzenlemeler ile AKP gibi düşünmeyenlerin büyük çoğunluğu terörist ilan ediyordunuz, yeni düzenleme ile de terörist diyemediklerinize ajan diyeceksiniz.
Dün Esad’a Esed diyordunuz. Bugün Esed dediğiniz kişiye Esad diyorsunuz. Dün darbeci dediğiniz Sisi’yi bugün turkuaz halılarda Saray’da karşılıyorsunuz. Yani iktidarın siyasal yararları günlük olarak değişiyor. Pragmatist dış politika anlayışınız, bugün düşman dediğinizi yarın dost görebiliyor. O zaman kimi, hangi siyasal yararlar aleyhine davranmakla suçlayacaklar? Bu maddenin Türkiye’deki muhalifler, gazeteciler, aktivistler için hazırlanmış bir madde olduğu o kadar açık ki.”
AVUKATLIK KANUNU’NDA DEĞİŞİKLİK YAPILDI
Teklifin tümü üzerine yapılan görüşmelerin ardından maddelerim görüşülmesine geçildi. Avukatlık Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngören 1. maddeye göre, avukatlık stajına fiilen engel olmamak şartıyla herhangi bir sigortalı işte çalışması, avukatlık stajının yapılmasına engel olmayacak.
Muhalefet partileri, barındırdığı eksiklerden arındırılması için 1. maddenin kanun teklifinden çekilmesini talep etti.
CHP Aydın Milletvekili Süleyman Girgin, “Avukatın genci işsiz, emeklisi açlık sınırının altında maaş alıyor. Avukatların iş alanlarını genişletelim. Avukatlık mesleği halkın noteri. Noterleri de avukatlar haline getirirsiniz on sene sonra. Halkı savunanlara ‘ekonomik zorluklarla uğraş’ diyorsunuz. Bir de toplumsal davalardaki siyasi boyutu var Can Atalay gibi. Her yıl mesleğini yaptığı için 60 avukat şiddete uğruyor. TBMM’nin bazı konularda hassasiyetini koyması lazım” dedi.
NOTERLERİN ÇALIŞMA GÜN VE SAATLERİNE DÜZENLEME
Teklifte yer alan maddeye göre, “Noterlerin tatil gün ve saatlerinde çalışmasına ilişkin usul ve esaslar Türkiye Noterler Birliğinin mütalaası alınarak Adalet Bakanlığı’nca yürürlüğe konulan yönetmelikte düzenlenir” denildi.
Teklife göre, Noterlik Ücret Tarifesi, her yıl mart ayı yerine ocak ayı başında düzenlenecek.
TÜRK MEDENİ KANUNU’NDA DEĞİŞİKLİKLER
Teklife göre, adın değiştirilmesi haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilecek. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve Basın İlan Kurumu’nun ilan portalında ilan olunacak.
Teklifte yer alan diğer bir maddeye göre ise, boşanma davası reddinin kesinleşmesinden sonra ortak hayat sürdürmeleri temelinden sarsılmış çiftlerin yeniden dava açabilmesi için 3 yıl olan süre 1 yıla indirilecek.
Komisyon, 23 Ekim saat 11.30’da görüşmelere devam edecek.