CHP Tarım Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, Cumhurbaşkanı kararıyla 1 milyon ton mısır ve 1 milyon ton arpanın sıfır gümrükle ithaline tepki gösterdi. Adem, “Bu karar, Türk çiftçisine çekilen ekonomik ve siyasal infazdır. Üretim yapan çiftçi zarar görürken, kazanan ithalatçılar olacak. Türkiye’nin gıda güvenliği yerli üreticiye destekle sağlanmalıdır” dedi.
CHP Tarım ve Orman Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, 8 Kasım 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararıyla 1 milyon ton mısır ve 1 milyon ton arpanın sıfır gümrükle ithalatına izin verilmesine tepki gösterdi. Adem, “Bu karar, yayınlanan bir genelge değil, Türk çiftçisine çekilen ekonomik ve siyasal bir infaz belgesidir” dedi.
Kararın, yerli üreticinin alın terini yok sayan, maliyeti görmezden gelen, tarım piyasasını ithalatla yöneten yanlış anlayışın devamı olduğunu belirten Adem, “Bu düzenleme, içeride çiftçiyi bitirip dışarıdaki üreticiyi zengin eden bir tercih anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
”HANİ YERLİ ÜRETİM DESTEKLENECEKTİ?”
Erhan Adem’in yazılı açıklamasının tamamı şu şekilde:
“Bu karar, tarımın değil ithalatçı çevrelerin çıkarını koruyan bir karardır. Türkiye’de çiftçi aylardır ‘Ürettim ama satamıyorum’ diye feryat ederken, hükümet 2 milyon ton ürünü sıfır gümrükle ithal etme kararı alıyor. Hani yerli üretim desteklenecekti? Hani tarım stratejik sektör ilan edilmişti? Bu kararla bir kez daha gördük ki, bu iktidar yabancı çiftçiyi bizim çiftçimizden daha çok seviyor.
Bugün tarlada arpanın, mısırın kilosu para etmiyor. Çünkü piyasayı bilerek bastırıyorlar. Rekolte rakamlarını şişiriyorlar, ‘Depolar dolu, üretim yüksek’ diye algı yapıyorlar. Sonra bir bakıyoruz, ithalat kapıları ardına kadar açılmış! Bu bir tesadüf değil, bu bir plan. Kazanan her zaman dışarıdan satanlar, kaybeden hep bu ülkenin alın teriyle üreten çiftçisi.
Çiftçiye sesleniyorum: Mazotu kaça alıyorsunuz? Gübreye, ilaca, elektriğe ne kadar ödüyorsunuz? Geçen seneyle aynı fiyata mı üretim yapıyorsunuz? Maliyetiniz üçe katlanırken, alım fiyatı yerinde sayarken nasıl ayakta kalacaksınız? Ürettiği ürünü satamayan, borcunu ödeyemeyen çiftçinin yerine şimdi kim kazanacak? Elbette ithalat lobileri.
Düne kadar ‘Depolar dolu, üretimde rekor kırdık’ diyenler, aynı nefeste ithalat kararı açıklıyor. Madem rekor üretim vardı, o zaman niye dışarıdan 2 milyon ton ürün getiriyorsunuz? Demek ki ya rakamlarla oynadınız ya da üretim planlamasını yapamadınız. İkisi de ayrı ayrı skandaldır.
Bu karar, Türk çiftçisinin iflas fermanıdır. ‘Üretmeyin, ithal edeceğiz’ demektir. Yarın sofradaki ekmek, yem, süt, et fiyatı daha da artarsa sorumlusu yine çiftçi ilan edilecek ama asıl sorumlular bugün bu karara imza atanlardır.
“ÇİFTÇİ BİTERSE, TÜRKİYE BİTER”
“Biz CHP olarak açık ve net söylüyoruz: Türkiye’nin gıda güvenliği ithalatla sağlanamaz. Tarım üretimi dışa bağımlılığa teslim edilemez. Çiftçiyi ayağa kaldırmadan hiçbir ekonomi, hiçbir sofradaki fiyat, hiçbir gelecek planı tutmaz.
Bu ithalat kararını derhal geri çekin. Yerli üreticinin ürününü gerçek maliyetler üzerinden alım garantisiyle destekleyin. Mazot, gübre, yem, sulama maliyetinde acil indirime gidin. Tarıma ‘yük’ muamelesi yapan bu yönetim anlayışını terk edin.”