Yargı çökünce, devlet de çöktü:
Ülke, hemen hemen her gün bireysel düzeyde tüyler ürperten, toplumsal düzeyde ise deprem yaratan olaylara uyanıyor!
Makro düzeyde, iktidarın Esenyurt Belediye Başkanı’nın yerine, “terör suçlamasıyla” kayyım ataması, İstanbul, Ankara Büyükşehir Belediyelerine “konser harcamaları dolayısıyla” soruşturma başlatması, siyasette deprem etkisi yaptı.
En son büyük siyasal deprem ise iktidarın, Anayasa Mahkemesi’nin Can Atalay kararına uymaması ve Yargıtay’ın bir dairesinin bu karara karşı çıkması ile yaşanmıştı.
Bireysel düzeydeki en son trajedi ise bir annenin, bebeğine, biberonla tiner içirerek öldürmesiyle yaşandı.
Haberlere göre Kırıkkale’de, 23 yaşındaki bir kadının evlilik dışı doğan çocuğuna babanın sahip çıkmaması üzerine, anne bebeğiyle İstanbul’a gelmiş.
Anne, bir parkta, 2 yaşındaki bebeğine biberonla tiner içirdikten sonra, Esenler’deki akrabalarına gitmiş.
Bebek evde fenalaşınca Fatih’te bir hastaneye götürülmüş ve yoğun bakımda, 2 ay sonra ölmüş.
Bu olayın duyulmasından birkaç gün önce de İzmir’in Selçuk ilçesinde 27 yaşındaki anneleri, kapıyı üzerlerine kilitledikten sonra, sattığı hurdaların parasını almaya gittiği sırada çıkan yangında, babaları hapiste olan 1 ile 5 yaş arasındaki 5 kardeş hayatını kaybetmişti.
***
Hapisteki çocuklar hakkındaki bilgiler şöyle: (https://cisst.org.tr/hapishane-istatistikleri/)
6.039 kadın mahpusun yanında annesi ile kalan 0-6 yaş grubu çocuk sayısı 759.
Hapishanelerde 165’i kız çocuğu olmak üzere 12-18 yaş arası 3.690 çocuk bulunmakta.
***
İktidarın, Meclis kararıyla, kabul edilen İstanbul Sözleşmesi’nden, bir gece, bir imza ile çıkması sonunda artan erkek şiddeti, kadınları katletmeye devam ediyor.
Kadın bianet’in haberine göre, erkekler, Ekim 2024’te en az 49 kadını ve yedi çocuğu öldürdü.
Ekim’de en az 29 kadının ölümü basına “şüpheli” olarak yansıdı.
Erkekler, Ekim’de en az 79 kadına şiddet uyguladı, en az 58 kız ve oğlan çocuğunu istismar etti, 40 kadını taciz etti.
Erkekler, iki kadına tecavüz etti, en az 49 kadını seks işçiliğine zorladı.
Erkekler, yılın ilk on ayında en az 327 kadını öldürdü.
Sadece son birkaç olay ise şöyle:
Bursa’da bir kişi boşanma aşamasında olduğu eşi Özlem’i boğarak öldürdü.
Malatya’da boşanma aşamasındaki eşi tarafından otomobil içerisinde vurulan Nuran hayatını kaybetti.
Antalya’da Fadim, 3 ay uzaklaştırma kararı aldırdığı eşi tarafından öldürüldü.
***
VE UMUTSUZLUK YÜKSELİYOR:
Ve hâlâ AYM ve AİHM kararları uygulanmıyor.
Ve Kavala, Demirtaş ve Gezi mağdurları hâlâ hapiste.
Ve OHAL mağdurları hâlâ hak arıyor.
Ve ulusal ve uluslararası suç örgütleri her yerde.
Ve uyuşturucu bağımlığı artıyor.
Ve şiddet artıyor.
Ve dolandırıcılık artıyor.
Ve enflasyonun ezdiği halkın geçim sıkıntısı artıyor.
Ve doktorlar gibi, mühendisler gibi, bilgisayarcılar gibi meslek mensupları, ülkeyi terk ediyor.
Ve gücü yeten aileler çocuklarını eğitim için yurtdışına yolluyor.
Ve iktidar, toplumu daha çok baskı altına almak, medyayı iyice susturmak için, yeni yasalar peşinde…
Ve Kürt sorunu tartışmasını da bu manzaraya rağmen, yönetim süresini uzatmak için kullanıyor!