CHP Grup Toplantısı,’TUTUKSUZ YARGILAMA YAPARSANIZ NORMALLEŞMEYE KATKI SAĞLARIZ

Gündem - 18 Kasım 2025 21:50

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuştu.

BAĞIMSIZ VEKİL CHP’YE KATILDI

Özel, konuşmasına, partisine katılan yeni bir milletvekilini takdim ederek başladı. Buna göre, Bağımsız İstanbul Milletvekili Doğan Demir, CHP’ye katıldı.

Özel, Demir’in katılımını “Cumhuriyet Halk Partisi büyümeye devam ediyor. Bugün babaevine bir dönüş yaşanacak. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Yerel Yönetimlerden mezun 1992 yılında partimiz yeniden açılırken Kocaeli Derince”de kurucu Gençlik Kolları Başkanımız. Daha sonra İl Sekreterimiz, İl Başkan Yardımcımız, Belediye Meclis Üyemiz, ardından Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanımız. Bağımsız İstanbul Milletvekili Sayın Doğan Demir Cumhuriyet Halk Partisi’ne baba ocağına dönüyor” sözleriyle duyurdu. Demir’in parti rozeti daha sonra grup kürsüsünde Özel tarafından takıldı.

Demir, katılımının duyurulması ve rozetinin takılmasının ardından parti grubuna şu sözlerle seslendi:

“Ben öncelikle Sayın Genel Başkanıma çok teşekkür ediyorum. Süreç içerisinde çok emek veren Murat Emir dostuma çok teşekkür ediyorum bütün grup Başkan vekillerimize. Evet ben 30 yıl 33 yıl önce Cumhuriyet Halk Partisi’nde siyasi hayatıma başlarken bugün burada tekrar Cumhuriyet Halk Partisi’nde mücadele etmek onurunu Sayın Genel Başkanım ve yol arkadaşlarım imkan tanıdılar. Sevgili arkadaşlar hayatım boyunca hep sevgiyi, hoşgörüyü, toplumsal uzlaşı için mücadele etmiş uzun yıllar hem Cumhuriyet Halk Partisi’nde hem Alevi örgütlerinde emek mücadelesi vermiş sokaktan gelen bir kardeşinizim. Dolayısıyla bu süreçte de hem Alevilerin temel hak ve özgürlükleri için hem Türkiyemizdeki bütün sıkıntılarla birlikte demokrasi, insan hakları ve özgürlükler için Cumhuriyet Halk Partisi’nde birlikte yol alacağımızı, bundan sonra da mücadelemize güç katmak için sizinle beraber yoldaşlık yapacağımızı buradan beyan ediyorum. Sayın Genel Başkanımız başta olmak üzere hepinize bu muhteşem tören için çok teşekkür ediyorum.”

Özel daha sonra Türkiye gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Özel’in konuşmalarından öne çıkanlar şöyle: 

KADIN CİNAYETLERİ: İLK İMZALARDAN BİRİ İSTANBUL SÖZLEŞMESİ OLACAK

“Bir yas ülkesi haline geldi Türkiye. Her gün bir başka acı haber. Rojin Kabaiş’in değerli ailesi, aramızda. Rojin üniversiteye gitmişti, kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulundu. Dosyada tek bir tutuklu yok. Ailenin mücadelesi devam ediyor. Küçükçekmece’de öldürülen Ayşe Tokyaz annesi ve ikiz kardeşi de aramızda. Bir seçim öncesinde bir grubun kurduğu siyasi baskıya bu Meclis’in çıkardığı İstanbul Sözleşmesi’ni, bir gece yarısı oldubitti yaptılar ve İstanbul Sözleşmesi’nden çıkıldı‘Siz bunu yaparak kadının arkasından devleti çektiniz’ demiştim. Hiç hamaset yapmaya gerek yok. Bir samimiyet göstermesi lazım siyasetin. O sandık gelecek, CHP Meclis’te çoğunluğu sağlayacak. Bizim cumhurbaşkanımızın atacağı ilk imzalardan biri İstanbul Sözleşmesi’ni bu Meclis’e tekrar onaylanmak üzere yollamak olacak. Söz veriyorum.

“ERDOĞAN BENİM YAKINLARIM BURADA”

‘Mağdurum’ diyen iktidarın kendisine yapılanın yüz mislini nasıl yaptığını, bugüne kadar atılan büyük yalanların nasıl atıldığını hatırlatayım. ‘İddianame istiyoruz’ diyorduk. AKP döneminde ‘halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma’ diye bir suç çıkardılar. Bazı gazetecileri göstererek 2 yıla, 4 yıla kadar hapsini istiyorlar. Bu gazetecilerin yaz boyunca yaptıkları itibar suikastları ne olacak? Hepsi yalan dedik. Birisi var mı iddianamede. Çıkın deyin ki ‘Biz de kandırıldık’ Bu kadar gazeteci 6 kanalda aynı şeyi konuşuyor. Ne oldu şimdi? Arkanızda duruyorlar mı? Algı için yaptılar. Bütün yaz sizi kullandılar. Bir özür duyacak mıyız? Erdoğan sana soruyorum. ‘Yakınlarının yüzüne bakamayacaklar’ diyordu. Aha benim yakınlarım burada!  Türk milleti burada. Gözümün içine baka baka söylüyorum. İftira, iftira, iftira. O yüzden bu kadar iftiraya karşı o tuğla gibi iddianame sayfa sayısının bile iletişimini yaptılar. Açın bakın bakalım iddianameyi. Arattırdım işte 969 kez ‘miş’ ‘muş’ diyormuş. Duyduğum kadarıyla da tutuklamalar yapılıyor içeride insanlar duruyor.

YANDAŞLARA SESLENDİ: EVLATLARINIZA NE BIRAKACAKSINIZ?

Şimdi alınan o maaşla gazetecilik yapılır, yorumculuk yapılır, hamallık yapılır, her şey yapılır da bu yapılır mı o para karşılığında? Yapılır mı? Allah için söyleyin. Bir özeleştiri duyacak mıyız? Bir özür duyacak mıyız? Ben hep ne diyordum? Nasıl Zekeriya Öz kaçtıysa bu da kaçar, iftiracı kalır. Bu da kaçar, yalancılar kalır. Şimdi daha kaçmadı. Çifter çifter maaşıyla…

8 milyona restore edilen villasıyla lüks yaşamıyla dünyanın orasında burasında meraklı olduğu yatlarla koklarla bir eli yağda bir eli balda zırhla, korumada gizli tanık odasına çıkarılmayınca intihara kalkışacak, bilmem ne olacak, beyefendi orada imparatorun gladyatörü gibi duracak İmparator böyle deyince milletin kellesini uçuracak. Nasılsa imparator talimatıyla yapılmış hiçbir şeyden mesul olmayacak. Günü gelince gidecekler buradan, siz kalacaksınız.

Siz evlatlarınıza miras olarak geçen yaz 8 ay boyunca yaptığınız bu yayınları, bu iftiraları, bu haysiyet cellatlarını mı bırakacaksınız? Torununuz ‘Benim dedem 19 Mart darbesinin iftiracıları arasındaydı. Benim dedem, benim ninem 19 Mart darbe sürecinde haysiyet cellatıydı’ mı diyecekler? Bu mu kalacak torunlara?

“CESARETİ OLAN İDDİANAMENİN ÖZETİNİ ÇIKARSIN”

Her bir sanık için 400 kişi var. Her birinin adı altına herkesin adını yazıp bir daha yapıştırmış. 300 sayfası, 400 sayfası oradan geliyor. Sırf uzatmak için. Bir kişi ifadesinde 5 kişiyi söylemiş. Yap onu ek, ekte var de. Ama ne yapıyor? Her birinde o kişinin herkes hakkındaki ifadesini, 16 sayfa, 30 sayfa, 43 sayfa gidiyor oraya yapıştırıyor sayfa uzasın diye. Sonra 4000 sayfalık iddianame. Cesareti olan, cesareti olan bu iddianamenin 40 sayfalık özetini çıkarsın milletin önüne koysun. Desin ki bunların suçu bu. Laf kalabalığına pabuç bırakmayız. Yalana, dolana, iftiraya pabuç bırakmayız. 560 milyar diyeceksin, 56 kuruşu ispat edemeyeceksin. Ondan sonra da yok şöyle yok böyle. Yarından tezi yok. Yarından tezi yok. Bu iddianamenin kabulü ile birlikte tutuksuz yargılamalar yapılmalıdır. Herkes çıkmalı, iftiraya karşı kendisini korumalıdır. Bu haysiyet cellatlığı son bulmalıdır. Biz bu iddianamenin ıvırından, zıvırından, orasından, burasından meşgul değiliz. Olacak olan zaten baksın görsün ne olduğunu.

“TUTUKSUZ YARGILAMA YAPARSANIZ NORMALLEŞMEYE KATKI SAĞLARIZ”

Anayasa Mahkemesi karar verdi Tayfun Kahraman için uygulamıyorsunuz. İlk kez bir esastan karar uygulanmıyor. Hatay milletvekili seçti yolladı tuttunuz, AİHM kararını uygulamıyorsunuz. Can içeride duruyor. AİHM kararıyla Selahattin Demirtaş’ı AİHM kararına rağmen Edirne’de tutuyorsunuz. Figen Yüksekdağ’ı Kocaeli’nde tutuyorsunuz. 4 gün Selahattin Demirtaş’ın eşi gitti Edirne’de bekledi. Anlaşılan bırakmayacaklar. ‘Sen dön eve’ dedi. Başak Hanım döndü gitti. Boynunu büktü evine gitti. Bunu ne Başak Hanım hak ediyor ne Dilek Hanım hak ediyor. Ne herhangi bir belediye başkanı eşi, çoluğu, çocuğu hak ediyor. Kararlara uyun. Hukuka uyun. Bundan sonraki süreçte millet versin kararı. Bugüne kadar yaptığınız zulüm yeter. Gerçekten hakka girdiniz. Kul hakkı yediniz. Ama hiç olmazsa buradan sonra, buradan sonra bir özgüven gösterin ya. Bu millete bir güvenin! Bu millete güvenin! Millet izlesin, siyasi kararını versin. Mahkeme yargılasın. Baskı yapmayın, rahat bırakın, mahkeme bir karar versin. Sonrasında her şey milletin istediği gibi olacak. Ama şu kadarını söylüyoruz, şu kadarını söylüyoruz. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak siz tutuksuz yargılama yaparsanız, TRT’den yayın yaparsanız, AİHM AİHM AİM kararlarını uygularsanız Türkiye’de siyasetin normalleşmesine tekrar katkı sağlarız.

“GERİ ADIM ATARSAK ŞEREFSİZİZ”

Deriz ki ‘bu iş bu mecrada gidiyor. Biz siyasi rekabet yapalım. Ha yok biz buna devam edeceğiz.’ Biz de sonuna kadar direnmeye devam edeceğiz! Bir adım geri atarsak şerefsiziz! Bir kelime eksik konuşursak korkağız, namerdiz! 1 santim eğilirsek biz bu ülkeye layık değiliz! Demek ki direnenler, mücadele edenler kazanacak. Açık açık söylüyorum: Hodri meydan! Zulümse direnmeye devam! Hukuksa gel siyasette yarışalım! Hukuka uyun! Siyasette yarışalım! Zulme devamsa mücadeleye devam! Sizden korkan beter olsun sizden!”

BENZER HABERLER