Baro başkanları Meclis’te, SAĞKAN, ANAYASA’YA UYULMALI

Gündem - 28 Ağustos 2025 08:18

TBMM’de konuşan TBB Başkanı Erinç Sağkan, af niteliği taşıyacak uygulamalar için İnfaz Kanunu’nda değişiklik yapılmamasını, TBMM’de nitelikli çoğunluk aranması gerektiğini savundu. MHP’li Feti Yıldız, “Komisyona davet edilen bazı kurumların meseleyi tam olarak anlamadığını” belirterek Sağkan’a tepki gösterirken CHP’li Murat Emir, Yıldız’ın komisyonun amacını daraltmaya çalıştığını söyledi.

TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, altıncı toplantı için bir araya geldi. Komisyonun altıncı toplantısına baro başkanları davet edildi. Komisyona davet edilen bazı baro başkanlarının daveti reddettiği öğrenildi.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Türkiye’deki hukuk camiasının sürece katkısının” önemli olduğuna dikkati çekerek, baro başkanlarının sürecin devamında oluşturulacak yasal altyapıyla ilgili önerilerinin dinleneceğini ifade etti. Toplumda, sürece yönelik var olan desteğin artırılması ve farklı toplum kesimlerinin de sürece katkılarının temin edilmesinin şart olduğunu kaydeden Kurtulmuş, “Komisyon üyelerimizden gelen teklifleri değerlendirerek farklı kesimleri komisyona davet ediyoruz. Komisyonun toplumsal rızayı çoğaltma görevinin altını bir kez daha çizmek isterim” dedi.

SAĞKAN: ANAYASA’YA UYULMALI

Kurtulmuş, ilk sözü Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan’a verdi. Sağkan, “Toplumsal barışın sağlanması için atılacak adımları” kıymetli bulduklarını ifade ederek, “Bu sürecin barışa katkı sunmasını gönülden talep ediyorum. TBB olarak, milli beraberliği pekiştirmenin önkoşulunun Anayasa’ya uyulmasından geçtiğini düşünmekteyiz. Yürürlükteki Anayasa’ya uyulmadan ilerlenebileceğini düşünmüyoruz” diye konuştu.

Yıllara yayılan derin sorunların, aniden atılacak köklü adımlarla çözülemeyeceğini ve karşılıklı güvenin şart olduğunu kaydeden Sağkan, “Terör örgütünün ve üyelerinin tüm silahlarını teslim edip, yeni bir isimle yeniden kurulmayacağını temin etmesi gerekmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

TBB Başkanı Erinç Sağkan, “Komisyonun amacına ulaşabilmesi için ilk etapta çözülmesinin zorunlu olduğunu düşündüğü” dört başlığı ise “Keyfi tutuklamalar, basın ve ifade özgürlüğü, bazı yargı kararlarına uyulmaması, kayyum uygulaması” şeklinde sıraladı.

İNFAZ KANUNU’NDA DEĞİŞİKLİK

Sağkan, “Adı af olmayan ama sonuçları itibarıyla af niteliği taşıyan örtük af biçimlerinin” sağlıklı yöntemler olmadığını savundu. Af niteliği taşıyan düzenlemelerin İnfaz Kanunu’nda yapılacak değişiklikler ile hayata geçirilemeyeceğini kaydeden Sağkan, düzenlemelerin ancak TBMM’de nitelikli çoğunluk ile hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

ADALETE GÜVEN DUYGUSU ARTIRILMALI

Bingöl Barosu Başkanı Yusuf Ketenalp ise sürecin farklı siyasi partilerden destek alması itibarıyla, “Umut verici” olduğunu değerlendirdi. Temel hak ve hürriyetler ile demokrasinin sürecin önemli başlıkları olduğunu kaydeden Ketenalp, şu ifadeleri kullandı:

“Eşit vatandaşlık ve yurttaşlık güvence altına alınmalıdır. Bu topraklar üzerinde konuşulan tüm dillerin kamusal alanda kullanılmasının sağlanması gerekmektedir. AYM ve AİHM kararları uygulanmalıdır. Toplumda çok düşük olan adalete güven duygusu da artırılmalıdır. Kayyum uygulamalarına son verilmeli ve yerel yönetimler güçlendirilmelidir.”

YENİ ANAYASA TALEBİ

Ketenalp’in ardından söz alan Diyarbakır Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç ise komisyonun beşinci toplantısında, “Evladının acısını Kürtçe anlatmak isteyen annenin engellenmesinin” doğru olmadığını dile getirdi. KADES uygulamasına Kürtçe dilinin, Diyarbakır Barosu’nun açtığı dava sonucunda eklendiğinin altını çizen Güleç, “Meclis’in, Kürtçe’nin kullanımına inisiyatif alarak izin vermesi gerekirdi. Bu sorunların yaşanmaması, anadilde eğitim hakkıyla mümkündür” yorumunu yaptı. AYM ve AİHM kararlarına uyulması ve kayyum uygulamasına son verilmesi gerektiğini dile getiren Güleç, “Toplumsal uzlaşıya dayalı bir Anayasa” yapılması gerektiğini de söyledi.

İLK DÖRT MADDE VURGUSU

Ankara 2 No’lu Baro Başkanı Gökhan Aydemir, sürecin ilerlemesinde büyük katkısı olduğunu ifade ederek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, “Böylece herkesin Anayasa ve meşruiyet sınırları içinde öneri ve tekliflerde bulunacağı bir zemin meydana geldi” sözleriyle övdü.  Anayasa’nın değiştirilemez hükümler içeren ilk dört maddesini anımsatan Aydemir, “Bu süreçte atılan hiçbir adım bu sınırların dışına taşınamaz. Anayasamızın temel ilkelerinin bu barışın hem de birlikte yaşamanın emaneti olduğunu açıktır“ yorumunu kayıtlara geçirdi.

TUT: TOPLUMSAL UZLAŞI YOK SAYILMAMALI

Hatay Barosu Başkanı Hatay Tut da Anayasa’nın ilk dört maddesinin önemine yaptığı vurgu ile konuşmasına başladı.

Muhalefet belediyelerine kayyum atanmasının ve belediye başkanlarının tutuklu yargılanmasının süreci zedelediğini de kaydeden Tut, şöyle konuştu: “Gerçek toplumsal barış, tüm topluma eşit yaklaşan adaletli bir irade ile sağlanabilir. Barış süreci yalnızca silahların susması ile değil ifade özgürlüğünün sağlanması ile mümkündür. Düşüncelerinden dolayı işinden olanların, süreçle birlikte derhal işlerine iade edilmeleri gerekmektedir. Fikir açıklamak suç olmaktan çıkarılmalıdır. İnfaz Kanunu’nda değişiklik yapılırken denge gözetilmeli, toplum süreçle ilgili şeffaf şekilde bilgilendirilmelidir.”

İktidara yakınlığıyla bilinen İstanbul 2 No’lu Baro Başkanı Yasin Şamlı ise yaptığı konuşmada, “Terörsüz Türkiye projesinin başarısının kanlı, kirli emperyalist planlarının önünde en büyük engel olacağını” öne sürdü. Süreçte görev alan herkesin kararlılığını ve gayretini ortaya koyması gerektiğini vurgulayan Şamlı, terör eylemlerine katılmamış PKK üyelerine yönelik mevzuat düzenlemesi yapılarak, “Güven artırıcı önlemler” alınması gerektiğinin altını çizdi.

İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ

Mersin Barosu Başkanı Gazi Özdemir, “İfade ve örgütlenme özgürlüklerinin kullanılmasının sağlanması” gerektiğini belirtti. Yargının, siyasi müdahalelerden arındırılması gerektiğinin altını çizen Özdemir, “Silahlı terör faaliyetlerine katılanların yargılanması mutlaka yapılmalıdır. Kayyum uygulamasına bir an önce son verilmelidir. Uzun süren yargılamalara son verilmeli, tutuklama ceza olmaktan çıkarılmalıdır” ifadelerini kullandı.

YARGI BAĞIMSIZLIĞI VURGUSU

Mardin Barosu Başkanı Ahmet Duyan da “Yargı bağımsızlığının olmazsa olmaz” olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:

“Toplantı tutanaklarında tutuklu gazeteciler, siyasiler, geri davası için tahliye taleplerini büyük bir üzüntüyle okuduk. Bu hukukun vefat vesikasıdır. Yasama organından tahliye talep edilmesinin yargının bağımsız olmadığının delili değil de nedir? Bugün burada bir sorun çözmek için toplanmışken dahi başka bir hukuksuzluk bir başka cephede devam ediyor. Ülkemizin hukuksuzluk havuzu boşalmıyor. Adeta devir daim oluyor. Dolayısıyla öncelikle yargı bağımsızlığını sağlayan hukuki güvence altına alınması gerekmektedir.”

ÇOKLU BARO TEPKİSİ

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, baro başkanlarının konuşmalarının ardından söz alarak, “Çoklu baro” uygulamasına tepki gösterdi. Emir, toplam üye sayıları 100 bini aşan Ankara, İstanbul ve İzmir barolarının komisyonda olmamasının büyük eksiklik olduğunu dile getirerek, “Çoklu baro uygulamasına, savmanın parçalanmasına karşıyız” dedi.

MHP’Lİ YILDIZ’IN RAHATSIZLIĞI

Baro başkanları konuşmalarını sürdürürken MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, X hesabından yaptığı paylaşımda komisyona davet edilen bazı kurumların meseleyi tam olarak anlamadığını yazdı. Yıldız’a yanıt veren CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Yıldız’ın komisyonun amacını daraltmaya çalıştığını ifade ederek, “Türkiye Barolar Birliği Başkanı’nın hukuk devletimizin güçlendirilmesi adına yaptığı konuşmasından rahatsız olması deneyimli hukuk adamı kimliği ile bağdaşmamıştır” tepkisini gösterdi.

Süreci kamuoyunun bu hassasiyetini hesap ederek yürütmek gerektiğini belirten Sivas Baro Başkanı Fatih Sevim, “Şimdilik terör örgütü sembolik de olsa silah bıraktı diyelim. Peki yan ürünleri de bıraktı ya da bırakacak mı? ABD’nin verdiği binlerce tır dolusu ağır silahlar nerede ve ne olacak? Asker, polis, vatandaş katledilen caniler ne olacak? Örgüt üyeleri yaptıkları katliam ve işledikleri cinayetler için nedamet duyuyorlar mı? Kuzey Suriye’de bir özel federatif bağımsız yapı kurulacak mı?” sorularını yöneltti.

Kaynak:Birgun.net

BENZER HABERLER