İcra takibine düşen bireysel kredi ve kredi kartı alacakları 53,5 milyar lira oldu
Yüksek enflasyon karşısında zorlanan yurttaş kredi ve kredi kartlarına yüklendi. Ancak alınan borçların ödenememesi nedeniyle binlerce kişi icra takibine düştü. Bankaların tüketicilerden zamanında tahsil edilemediği için icra takibine aldıkları bireysel kredi ve kredi kartı alacakları ise söz konusu haftada 1,1 milyar lira daha artarak 53,5 milyar lira oldu. İcra takibine takılan kişi sayısı 2 milyon 323’e ulaştı.
Konuyu gündeme taşıyan CHP Manisa Milletvekili ve TBMM Plan Ve Bütçe Komisyonu Üyesi Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Ramazan ayının gelmesiyle beraber borçların katlanarak arttığını söyledi. Rakamları paylaşan Bakırlıoğlu, “Ödenemeyen kredi ve kredi kartı borçlarından dolayı 3 milyon 843 bin kişi hem bankalara hem de varlık yönetim şirketlerine borçlu” dedi.
Bakırlıoğlu, batık tüketici kredilerinde yılbaşından bu yana 8,1 milyar liralık artış gözlendiğini söyleyerek şu verileri paylaştı;
• Artış oranı yüzde 18. Halen 2 milyon 323 kişi bankaların icra takibinde bulunuyor.
• Ocak ayında hem kredi kartı hem de bireysel kredi borcu nedeniyle toplam 194 bin 142 kişi bankalar tarafından icra takibine alındı. Geçen yıl ocak ayında bu sayı 143 bin 863 kişiydi. Takibe alınanların sayısı geçen yılın aynı ayına göre 50 bin 279 kişi arttı. Artış oranı yüzde 35.
• Bunun dışında varlık yönetim şirketlerine olan borçlar var. Artık ödenme imkanı kalmamış borçlar. Bankalar, tahsil edemediği için alacaklarını, çok düşük bedelle, toptan bu şirketlere satıyor.
• Merkez Bankası’nın hazırladığı rapora göre; varlık yönetim şirketlerinin kontrolünde 41 milyar liralık batık tüketici kredisi alacağı bulunuyor. Dolayısıyla 2 milyon 118 bin kişinin, faizleri ve icra masrafları hariç 86 milyar liraya yakın icralık kredi borcu bulunuyor.
∗∗∗
BİR ZEYTİNE MUHTAÇLAR
TOKİ’nin vatandaşlardan taksitli konut alacağı 59 milyar liraya ulaştığını söyleyen Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu şöyle konuştu: “Bu şartlarda vatandaşın huzur içinde Ramazan ayını geçirme imkanı kalmamıştır. Dar gelirliler geçimlerini mi sağlayacak yoksa borçlarını mı ödeyecek? Bir taraftan saray ahalisi, ihaleci yandaşlar, üç beş yerden maaş alan bürokratlar şatafatlı iftar sofralarında boy gösterirken, vatandaş bir zeytine muhtaç kaldı.”