Emre Kongar :Dinciler için adalet dersleri
Sevgili okurlarım, insanlar, ahlak ve adalet bilinçleri olmadan doğarlar.
Gerek kimlikleri gerekse ahlak ve adalet bilinçleri, onlara sonradan, önce aileleri, sonra da içinde bulundukları toplum ve ilişkiler tarafından verilir.
Elbette bütün dini, etnik ve milli kimlikler, kendilerine has ahlak ve adalet anlayışlarına sahiptir.
Tarihsel olarak ahlak ve adalet kavramları, insanlığın Toplayıcı Avcı dönemlerinde Aşiretler, Tarım Devrimi döneminde Tek Tanrılı Din devletleri tarafından oluşturulmuştur.
Daha sonra gelen Endüstri Devrimi dönemi, ulusal kimlikleri oluşturmuş, ahlak ve adalet kavramları da “milli” nitelikler kazanmıştır.
Çağımızdaki Bilişim Devrimi, Endüstri Devrimi döneminde filizlenmeye başlayan Demokrasi ve İnsan Hakları kavramlarına dayalı olarak bütün insanları doğuştan eşit sayan bir ahlak ve adalet anlayışını geliştirmeye çalışmaktadır.
Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti aşamasına erişmeye çalışırken, bu iktidar yönetiminde, insanlığın Tarım Devrimi dönemindeki “Din Devleti” anlayışına doğru, geri götürülmek tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Çağımızda, “dindarlık” elbette inanca dayalı bir kimliktir ve aynen “dinsizlik” gibi, bir insan hakkıdır.
Buna karşılık, “dincilik” bir inancın, menfaat elde etmek için, özellikle siyasette ve hukuk gibi, tıp gibi mesleklerin icrasında, kötüye kullanılmasıdır; Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti Anayasası’na ve rejimine de aykırıdır üstelik de suçtur!
-
CHP’den Erdoğan’a sert yanıt!
-
Elektronik İlan Doğrulama Sistemi (EİDS), 1 Ocak 2025 itibarıyla zorunlu hale gelecek
-
Husilerden F-18 tipi bir savaş uçağını ‘biz düşürdük’ açıklaması!
-
Hakan Fidan ve HTŞ lideri Colani yeni dönemi açıkladı…
-
Bakan Yerlikaya: Yetkisiz çakar kullanan sürücülere ceza!
-
İnternetten alışverişi etkileyecek karar!