GAZETECİ AYŞENUR ARSLAN, İFADESİNİN ALINMASININ ARDINDAN SERBEST BIRAKILDI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, hakkında Halk TV’de İçişleri Bakanlığı önündeki terör saldırısı ile ilgili değerlendirmesi nedeniyle soruşturma başlatılan ve soruşturma kapsamında ifadesine başvurulan gazeteci Ayşenur Arslan, ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Arslan, savcılık ifadesinde; “Ne programda ne de şu an ifadem sırasında terörü güzelleyici ya da meşru gösterici bir ibare kullanmam söz konusu olamaz. Meydana gelen eylemi programda olduğum gibi burada da lanetliyorum” dedi. Arslan, daha sonra “Biz sorularımızı sorarız gazeteci olarak, bazen de böyle o soruların niye sorulduğunu anlatmak zorunda kalabiliriz” açıklamasını yaptı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, gazeteci Ayşenur Arslan hakkında; Halk TV yayınında 1 Ekim’de Ankara’da İçişleri Bakanlığı önündeki terör saldırısı ile ilgili sözleri nedeniyle, “terör örgütü propagandası yapmak” ve “suçu ve suçluyu övmek” suçlarından bugün soruşturma başlattı. Arslan, polis eşliğinde ifadesi alınmak üzere Sarıyer’deki evinden alınarak Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’ne getirildi.
Arslan savcılıktaki ifadesinde üzerine atılı suçlamayı kabul etmeyerek şunları söyledi:
“SÖZLERİMDE YANLIŞ ANLAŞILDIĞIMI DÜŞÜNÜYORUM: Ben 2012 yılından bu yana 11 yıl süre ‘Medya Mahallesi’ isimli programın Halk TV kanalında moderatörlüğünü yapmaktayım. 2 Ekim günü yayınlanan bölümde yapmış olduğum konuşmanın içerisinde yer alan sözlerimde yanlış anlaşıldığımı düşünüyorum. Cümlelerim gelinen noktada her ne kadar maksadını aşmış olsa da kastettiğim ve işaret etmek istediğim nokta şu idi; görevine yeni başlayan İçişleri Bakanı’nın son zamanlarda koordinesinde üst üste gerçekleştirilen ve suç örgütlerine ağır darbeler vuran operasyonlar sonrasında kendisine yönelik bir mesaj olabilir düşüncesi bende hasıl oldu; zira, son zamanlarda uyuşturucu tacirlerine ve çıkar amaçlı suç örgütlerine gerçekleştirilen çok sayıda operasyon oldu. Eylemin gerçekleştirilme biçimini düşünerek acaba bir takım suç odakları benzetme yaparak emniyet teşkilatına ve İçişleri Bakanlığına sindirme maksatlı mesaj veriyor olabilir diye düşündüm.
PKK DAHİL HİÇBİR TERÖR ÖRGÜTÜNÜN PROPAGANDASINI YAPMAM MÜMKÜN DEĞİL: Ne programda ne de şu an ifadem esnasında terörü güzelleyici ya da meşru gösterici bir ibare kullanmam söz konusu olamaz. Meydana gelen eylemi programda olduğum gibi burada da lanetliyorum. Yukarıda söz ettiğim gibi güvenlik bürokrasisinin son zamanlarda başarılı şekilde sürdürdüğü politikasına yönelik birtakım güçlerin terör örgütü kılığına bürünerek mesaj vermiş olabileceği ihtimalini sorgulamak istedim. Tekrar etmem gerekirse, sıklıkla tereddüt etmeden terör örgütü olarak nitelendirdiğim PKK dahil hiçbir terör örgütünün propagandasını yapmam mümkün değildir. Sözlerim yanlış anlaşılmıştır. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum.”
“GÖZALTINA ALINMAMIŞIM”
Arslan, ifadesinin ardından İstanbul Barosu’nun Çağlayan Adliyesi’ndeki biriminde şunları söyledi:
“Gözaltına alınmamışım, dolayısıyla gözaltı prosedürleri olmadan geldim. Çantamı hazırladım, kitaplarımı ve ilaçlarımı koydum. Biz sorularımızı sorarız gazeteci olarak, bazen de böyle o soruların niye sorulduğunu anlatmak zorunda kalabiliriz, anlattığımı düşünüyorum. Merdan Yanardağ yarın burada yargılanacak. Ona baktığımda kendimi çok da büyük bir mesele olmadığımı düşünüyorum. Konuşma orucuna girmek istiyorum. 15 Kasım’da meslekte 50. yılıma giriyorum. Çok uzun yıllardır hedef halindeyim.”