19° Açık

Özgür Özel’ “ONLAR YOLUN SONUNDA, AMA BİZ YOLUN BAŞINDAYIZ”

Gündem - 26 Ekim 2025 18:20 A A

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu olan İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu’na özgürlük ve erken seçim talebiyle her hafta Türkiye’nin başka bir ilinde düzenlediği “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin 64’üncüsü Eskişehir’de düzenledi.

ESKİŞEHİR’DE BÜYÜK KALABALIK

Gazi Yakup Satar Caddesi, Büyük Park girişindeki Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen miting için yurttaşlar günün erken saatlerinden itibaren alana akın etti.

“HAK HUKUK ADALET” SLOGANLARI

Bayraklar ve posterlerle mitingin yapılacağı alana gelen binlerce yurttaş, “Hak hukuk adalet” ve “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” sloganları attı.

Konutunda geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybeden Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek‘in fotoğrafının yer aldığı “Unutmayacağız” yazılı pankart da miting alanın da asıldı.

İMAMOĞLU’NUN MEKTUBU OKUNDU

Hukuksuz suçlamalarla 7 ayı geçkin süredir Silivri’de tutulan, son olarak da “casusluk”la itham edilen, bu nedenle Çağlayan Adliyesi’nde saatlerdir ifade için nezarethanede tutulan İBB Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu da Silivri’den 64’üncü eylem noktası Eskişehir’e mektup yolladı.

İMAMOĞLU: “SİLİVRİ’DEN ESKİŞEHİR’E KOCAMAN BİR MERHABA!”

İmamoğlu, CHP Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz tarafından okunan mektubunda şu ifadeleri kullandı: 

“Silivri’den Eskişehir’e kocaman bir merhaba! Eskişehir, ülkemizin en genç, en dinamik, en üretken şehirlerinden biridir. Tarihin ve modernliğin iç içe geçtiği, müstesna bir coğrafyadır.  Eskişehir, dayanışmadır, umuttur, inançtır. Burası, Cumhuriyet Halk Partisi’nin halkçı ve icraatçı belediyeciliğinin en özel örneklerinin hayata geçtiği şehirdir. Bu vesileyle, Eskişehir’in kaderini değiştiren, milletimizin gönlünde taht kurmuş, çok değerli Yılmaz Büyükerşen hocamıza saygılarımı, sevgilerimi sunuyorum, teşekkür ediyorum.

Büyükerşen Hocamızın yolunda gayretle ilerleyen, Eskişehir’imize canla başla hizmet eden kıymetli başkanım Ayşe Ünlüce’ye teşekkür ediyorum, kolaylıklar diliyorum. Eskişehir İl Kongresinde örgütümüzün güçlü iradesiyle yeniden il başkanı olarak seçilen, yol arkadaşım Talat Yalaz’ı tebrik ediyor, yürüttüğü kararlı mücadele için, kendisinin şahsında tüm örgütümüze yürekten teşekkür ediyorum.”

“İBB BAŞKANI OLMAMI HAZMEDEMEYENLER 2019’DAN BU YANA BİR GÜN BOŞ DURMADILAR”

“Sevgili dostlarım, kardeşlerim; 19 Mart’tan bu yana, yargı eliyle milli iradeyi gasp etmeyi hedefleyen, çok büyük bir siyasi operasyonla karşı karşıyayız. Milletin özgür iradesiyle seçip görev verdiği belediye başkanları ve yöneticileri iftiralarla, kumpaslarla hapsediliyor. Tutuksuz ve adil yargılanma hakları ellerinden alınıyor. Bir avuç insan, koltuklarını kaybetmemek için, önümüzdeki seçimleri bugünden baskıyla, zorbalıkla şekillendirmeye çalışıyor. Milletin iradesini yargı eliyle baskı altına almaya uğraşıyor.

Bütün devlet imkanlarıyla karşıma dikildikleri 3 seçimde de onları yenip, hemşerilerimin helal oylarıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmamı hazmedemeyenler 2019’dan bu yana bir gün boş durmadılar. Her gün yeni iftiralar, soruşturmalar, davalarla benden kurtulmaya çalışıyorlar. Yargıyı alet ettikleri kumpaslarla, tehdit ve şantajlarla, mafyatik yöntemlerle Ekrem İmamoğlu’nu milletin gönlünden silmeye uğraşıyorlar.”

“HIRS VE KİNDEN O KADAR KONTROLLERİNİ KAYBETTİLER Kİ…”

“Hırs ve kinden o kadar kontrollerini kaybettiler ki şimdi de 2019 İstanbul seçimlerinde İstanbulluların iki kere ortaya koyduğu iradeyi, bir casusluk faaliyetinin neticesi gibi göstermeye çalışıyorlar. 15,5 milyon oyla cumhurbaşkanlığına aday olmamdan, casusluk hikayeleri uydurmaya kalkıyorlar. Bu casusluk hikayelerini özgür medyayı yok etmek, Merdan Yanardağ gibi ülkesini seven, muhalif aydınları, gazetecileri susturmak için kullanıyorlar. Kim onlar?

Koltuklarını korumak için, milletten alamadıkları meşruiyeti yabancı güçlerden dilenenler; kendi çıkarları uğruna ülkemizin stratejik avantajlarını, doğal kaynaklarını, nadir elementlerini yabancılara peşkeş çekenler. Kim bir başkasını kendi çıkarları için iftiralarla, kumpaslarla casus ilan ediyorsa, asıl o milleti ve devleti aleyhine çalışıyordur. Kim siyasi rakibini ortadan kaldırmaya, milletin iradesini baskı altına almaya çalışıyorsa, asıl o ülkesine, milletine düşmanlık ediyordur. Bu iftiraları kurgulayanlar, bu iftiralarına yargıyı alet edenler, bu iftiralara yargıda, medyada alet olanlar; günü gelecek, bu yaptıklarının hesabını hem hukuk önünde hem milletin karşısında ödeyecekler. Hem bu dünyada hem ahirette hesap verecekler.”

“ŞİMDİ DE ESKİŞEHİR’İN NADİR ELEMENT REZERVLERİNE GÖZLERİNİ DİKENLER, YOLUN SONUNA GELDİLER”

“Kötülükleri, zalimlikleri beyhudedir. Ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar. Milletin büyüklüğü ve kudreti karşısında yenilmeye mahkumlar. Ekonomiyi batırıp, ülkeyi bitmeyen bir krizin içine düşürenler; milletin yargıya güvenini yerle bir edenler; eğitimde, sağlıkta büyük başarısızlıklara, yolsuzluklara, adaletsizliklere imza atanlar, yolun sonuna geldiler. İktidarda kalabilmek için, uluslararası güçlere her türlü tavizi verenler, ormanlarımızı, derelerimizi, madenlerimizi yabancılara peşkeş çekenler, şimdi de Eskişehir’in nadir element rezervlerine gözlerini dikenler, yolun sonuna geldiler.

Kazandığı parayla geçinemeyen, borçlanmadan yaşayamayan on milyonlarca dar gelirlinin, işçinin, esnafın, çiftçinin, emeklinin ahını alanlar, yolun sonuna geldiler. Ülkesinden umudu kesip yönünü yurtdışına çeviren gençlerin ahını alanlar, yolun sonuna geldiler. Ekonomik ve toplumsal hayattan dışlanan, şiddet karşısında çaresiz bırakılan, maruz kaldıkları eşitsizlikleri sorgusuz sualsiz kabul etmeleri beklenen kadınların ahını alanlar, yolun sonuna geldiler.”

“ONLAR YOLUN SONUNDA, AMA BİZ YOLUN BAŞINDAYIZ”

“Onlar yolun sonunda, ama biz yolun başındayız. Onlar sandıktan, milletten köşe bucak kaçıyor, biz ise sandığa, millete koşuyoruz. Hep birlikte, canla başla, umutla cesaretle, yılmadan hedefe yürüyoruz. Çünkü bu yolun sonunda sadece iki seçenek var: Ya hep birlikte, omuz omuza vereceğiz, Cumhuriyetimize, demokrasimize, hak ve hürriyetlerimize sahip çıkacağız ya da her geçen gün daha da artan, herkesi hedef alan bir büyük zulüm ve istibdat altında kalacağız.

Ya milletin kanını emen bir avuç insanı evlerine gönderip huzura ve refaha, bolluğa ve berekete kavuşacağız ya da yokluk ve yoksulluğa, haksızlık ve adaletsizliğe mahkûm kalacağız. Bunun orta yolu yoktur. Sadece iki seçeneğimiz var: Ya adalet ya sefalet… Ya adalet ya esaret… Her birimiz, tarafımızı seçmek ve harekete geçmek zorundayız. Eskişehir, tarafını seçmiştir. Milletimiz, tarafını seçmiştir. Şimdi dönün ve içinde olduğunuz o büyük, o kudretli kalabalığa bir bakın. İşte o gördüğünüz azim ve kararlılık ülkemizin geleceğidir.

Bizler, her türlü ayrımı geride bırakmış, sadece Cumhuriyet ve demokrasi, adalet ve hürriyet, refah ve kardeşlik için bir araya gelmiş on milyonlarız. Hep bir arada ve omuz omuzayız. Sabredeceğiz, gayret edeceğiz, cesaret edeceğiz. Ve mutlaka başaracağız. Her şey çok güzel olacak. Ekrem İmamoğlu. Silivri Zindanı.”

CHP lideri Özgür Özel’in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

* Bozkırın ortasında vicdanlara seslenmeye geldik. Gençliğin şehrindeyiz. Geleceğe sahip çıkacağız. Eskişehir 19 Mart’tan beri Türkiye’de meydan meydan büyüttüğümüz bir mücadelede bizi çağırıyor uzun süredir. Ve bugün Eskişehir’de 64. buluşmayı gerçekleştirecektik. Sabah Ak Toroslar çetesinin karşısına Çağlayan’da dikildik. 65. eylem için Eskişehir’e geldik.

* Biz Eskişehir’e, birileri kendi gelecekleri için ülkenin geleceğini düşünmediğinden, birileri kendi siyasi geleceğiyle bu ülkenin geleceğini takas yapmaya kalktığından, bu ülkenin geleceğini Amerika’ya satmaya kalktığından, Eskişehir’e, geleceğimize sahip çıkmaya geldik.

* Bugün, bugün bu 65. eylemde, son eylemde saat 17.00’de Eskişehir’deyim diye bitirmiştim. Ama yarım saatlik bir gecikmemiz oldu. Sebebi, sabahın erken saatlerinde Ekrem Başkan’ın, arkadaşlarımızın yeni bir iftirayla Çağlayan Adliyesi’ne çağrılmasıydı. Programımızı yurt dışında erken kestik, yetiştik. Çağlayan’da, çağrımızla o meydanı dolduran ve bir pazar günü sessiz sedasız bu işi bitirelim derken o meydanda karşılarına dikilen on binlerce kişiyle birlikte Ak Toroslar çetesinin karşısına dikildik.

“EKREM BAŞKAN İSTANBUL’DAN OYUNU ALDI, DESTEĞİNİ ALDI”

* Ardından Türkiye’de Caferilerin çok önem verdikleri, yıllar yıllar önce 40 kişilik bir mescit kurdukları yere Zeynebiye Camisi yapılıyordu. Seçimlerde İstanbul’da Caferilere dediler ki CHP gelirse yapılmaz. Zaten dokuz yıldır ilerlemiyordu. Son bir iki yılda bir miktar yürümeye başlamıştı. Ekrem Başkan İstanbul’dan oyunu aldı, desteğini aldı. 2019’da kolları sıvadı ve nihayet 40.000 kişinin ibadet edebildiği, dünyanın en büyük camilerinden birini bitirdi. Bugün açılışını onun adına İstanbul’da ben yaptım, oradan geliyorum.

* Alevisiyle, Sünnisiyle, mezhebi ne olursa olsun, Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Pomak’ı, göçmeni, Tatar’ı, Kazım Başkan’a da selam olsun, Çin’den yetişmeye çalışıyor. Etnik kökeni ne olursa olsun, yeter ki gönlünde vatan, millet sevgisi olsun. Ay yıldızlı al bayrağa aşık olsun. Mavi gözlü Mustafa Kemal’in askeri olsun.

“ESKİŞEHİR SENİNLE GURUR DUYUYOR…”

* Biz bu ülkeyi seven, bu ülkeye bağlı olan, bu ülkenin yarınlarını düşünen herkesi seviyoruz. Arkamda, hemen burada Eskişehir’i evladından çok seven ve Eskişehir gibi bozkırın ortasındaki bir kenti bütün dünyanın konuştuğu bir kent haline getiren, resimlerini görüldüğünde burası dünyanın hangi cenneti diye milletin, Eskişehir’i görmeyenlerin merak ettiği ve bu şehre seçildiği 1999’dan beri gözünü kırpmadan, öncesinde rektör olarak, hoca olarak, sonra da hepimizin gururu, sosyal demokrat bir belediye başkanı olarak hizmet eden Yılmaz Hocamın önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum. Eskişehir seninle gurur duyuyor. Eskişehir seninle gurur duyuyor. Eskişehir seninle gurur duyuyor.

* Yılmaz Hocamın Eskişehir’e yaptıklarını anlatmaya ben utanırım. Saysan bitmez. Türkiye biliyor, dünya biliyor. Ama yaptığı en önemli iyiliklerden bir tanesi, kendisi bu görevi yapıp bıraktığında ne olacak bizim halimiz denmesin diye bir Cumhuriyet kadınını, bir hukuk insanını, genel sekreter olarak yetiştirip ardından ona bayrağı teslim edip Ayşe Ünlüce’nin sımsıkı arkasında durduğu için hocamın en büyük hizmetlerinden bir tanesi olarak da bunu görürüm. Sormuştum. Hocam demiştim, Ayşe Hanım yapabilir mi? Dedi ki, çok iyi yetişmiştir, benden bile iyi yapar. Dedim ki, hocam Eskişehir’de hiç kimse bir şeyi sizden iyi yapamaz ama sizden destek alırsa, onay alırsa vallahi dört dörtlük yapar. Hoca haklı çıktı. Ayşe Hanım’a da, hocaya da yürekten teşekkür ediyorum.

* Tabii 19 aydır çalışıyorlar. 19 aydır Ayşe Ünlüce olmadık bir işi başarmaya, Yılmaz Büyükerşen’i aratmamaya çalışıyor. Gençler istedi, 24 saat ulaşım ve abonman kartını hayata geçirdiler. Üniversiteli kız öğrencilere misafirhane, emeklilere kafe açtılar. İki kent lokantası, var olanın üzerine 7 kilometre daha bisiklet yolu yaptılar. Aşevi var ya aşevi, hocamın aşevi, pandemide hesaplarına el koyup kapatmaya çalıştıkları aşevi, işte o aşevi bütün Eskişehir’de sıcak yemek isteyenlere, yoksullara gıda oluyor. Hocam içinde dua oluyor.

“BÜTÜN BAŞKANLARIMIZLA AYRI AYRI GURUR DUYUYORUZ”

* Hepimiz tarafından bir kez daha yürekten alkışlıyoruz bu güzel hizmeti. 65 yaş üstü hastalara evde temizlik ve bakım hizmeti, çocuklara kırtasiye, beslenme, çanta destekleri sağlandı. 272.000 ton asfalt son 19 ayda üretildi. 70 kilometre asfalt serildi. Kırsal yollarda 231 kilometre satıh kaplama yapıldı. 7.000 çiftçiye tohum, gübre, fide dağıtıldı. 2 milyon metrekare atıl tarım arazisi üretime katıldı. 300 milyonluk yatırımla 2038 yılına kadar Eskişehir’imizin katı atık sorunu kökünden çözüldü.

* Halk Et ile uygun fiyatlı et sat satışına başlandı. Yeni şubeler geliyor ve Emek Mahallesi’nde 120 dönümlük Emek Parkı açıldı. Kent ulaşımına metrobüsler geliyor. Alkışlar Ayşe Ünlüce için geliyor. Tabii bizim başkanlarımız, altı belediye başkanımız sekize çıktı bu dönem. Büyük bir başarı kaydettik. Hepsiyle ayrı ayrı gurur duyuyoruz.

ERDOĞAN’A “TRUMP” GÖNDERMESİ

* Türkiye’de sıfırı tüketen, siyaseten artık meşruiyetini yitiren, sandık kurulsa seçimi kaybedeceğini bilen birisi, meşruiyeti de geleceği de Amerika’da aramak için yola çıktı. Erdoğan gitti, meşruiyeti Trump’ta aradı, ABD’de aradı. Gitti Oval Ofise oturdu. Trump, görüşmeden memnuniyetini aktardı. Ruhban Okulu’nu Erdoğan’a söyletti.

“SANA SATTIRMAYIZ!”

* Dünyada beşinci en büyük rezerv Türkiye’de, Eskişehir’de. Büyük bir oyunla karşı karşıyayız. Erdoğan, Trump’a ‘nadir toprak elementleri’ni ham cevher olarak vermeyi taahhüt ediyor. Eğer bunu verirsek, altın yumurtlayan tavuğu vermiş oluruz. Eğer bunu verirsek, geleceği vermiş oluruz. Nadir elementler bu ülkenin geleceğidir, sana sattırmayız!

 

Gündem - 18:20 A A
BENZER HABERLER
Hazır Site by Uzman Tescil webmaster