TPI Kompozit işçileri, dilenci değiliz, hakkımızı arıyoruz
İzmir’in Çiğli ve Menemen ilçelerinde faaliyet gösteren TPI Composites fabrikalarında çalışan ve geçtiğimiz günlerde toplu işten çıkarmalarla çalışan yüzlerce işçi, haklarını alamadıkları için sokağa çıktı. Türk-İş Ege Bölge Temsilciliği önünde bir araya gelen emekçiler İzmir Valiliği önüne yürümek istedi ancak polis engeliyle karşılaştı. Emekçiler ayrıca sendika önünde “Aşağıya in, yanımızda dur” ve “İşçiler burada, Hayrettin nerede” sloganlarıyla Türk-İş Ege Bölge Başkanı Hayrettin Çakmak’a da tepki gösterdi.
Alsancak Gar önünde gerçekleştirilen basın açıklamalarını İzmir Şube Başkan Yardımcısı Altay Özgür ve Gamze Anar okudu.
Grev sürerken fabrikanın el değiştirdiğine dikkat çeken Özgür, “Şirket hâlâ kâr eden, dünyada büyüyen bir firma. Fabrikanın devredildiği bu şirketin Türkiye’de herhangi bir yatırım geçmişi yok; paravan bir şirket olma ihtimali çok ciddi. Yani finansal darlaşma bahane, işçilerin haklarını gasp edip üstüne paravan çekmek şahane. Üstelik TPI patronu hiçbir sorumluluk üstlenmiyor, ama hak isteyen işçiyi mağdur ediyor. Sürecin belirsizliği ve yaratılan umutsuzluk, işçileri psikolojik olarak baskı altına almak için bilinçli bir şekilde yürütülüyor. Buradaki amaç net: İşçiyi yalnızlaştırmak, korkutmak, belirsizlikle yıldırmak ve hak talep etmeyi cezalandırmak” dedi.

Fotoğraf: BirGün
HEP BERABER MÜCADELE
“Patronların bu yasa tanımaz ve keyfi tutumlarının karşısına daha örgütlü çıkacağız” diyen Özgür, “Onların karşısına sadece TPI işçileri olarak değil Temel Conta ve Digel Tekstil işçileriyle sendikal hakların kullanılması mücadelesini büyüterek çıkacağız. Yaklaşan asgari ücret görüşmelerinde şimdiden açlık sınırının altında kalacağı belli olan milyonlarca işçiyle insanca yaşanacak bir ücret mücadelesinde birleşerek çıkacağız. Tokat’ta Şık Makas işçileriyle yerli-yabancı olduğu fark etmeksizin patronların bu ülkede yıllarca işçileri sömürüp bir gecede kaçıp gitmesinin bu kadar kolay olmayacağı hak arama mücadelesinde birleşerek çıkacağız” dedi.
Anar ise, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Bugün bu kentin mülki amiri olan valilik önüne gitmek istedik ama yine haksız ve hukuksuzca engellendik. Buradan Valilik’e sormak istiyoruz, sizin mülki amir olduğunuz bu kentte yasadışı yollarla 2 bin 300 işçinin hakkı gasp ediliyor. Neden duymuyorsunuz? Neden gözünüzün önünde gerçekleşen bu sorunu çözmek adına en ufak bir adım atmıyorsunuz?”
Mücadeleyi büyüteceklerini vurgulayan Anar, “Hakkımızı çalan her kimse, kim buna çanak tutuyorsa hesap soracağız. Biz 2 bin 300 işçi bu rahatsızlığı yaşarken hakkımızı gasp edenlere rahat vermeyeceğiz, bizden vergi alıp bu durumu izleyen bakanlık, valilik, hükümet kim olursa olsun rahat vermeyeceğiz. Hak verilmez alınır. Vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
Açıklamanın ardından emekçiler tekrar sendika binasına yürümek istedi. Ancak polis ekipleri, güzergâhı barikatla kapatarak işçilerin ilerlemesine izin vermedi. Bunun üzerine işçiler, Alsancak Gar önünde oturma eylemine geçti. Polisin barikat kurmasına tepki gösteren bazı işçiler, “Siz aylardır maaşınızı alamasanız ne yapardınız? Evde çocuklarımız aç, karnımız aç. Dilenci değiliz, hakkımızı arıyoruz” sözleriyle tepki gösterdi.
Kaynak:Birgun.net
-
Çorum’da Otostopla bindiği araç mezarı oldu
-
Meteoroloji’den üç il için sarı kodlu uyarı
-
Bakanlık 2 çocuk giyim markasını ifşa etti
-
Zehirlenme olayında, Anne ölmeden önce polise tek tek anlattı…
-
CHP’li Günaydın’MECLİS BAŞKANLIĞI DİPLOMALARIN GERÇEKLİĞİNİ TEYİT ETMEK ZORUNDA
-
Gıda zehirlenmelerine karşı dikkat edilmesi gerekenler
