Sivas’ta kömür ocağına karşı protesto!

Sivas Bolucan köyündeki kömür ocağı sahasının genişletilmesi için bugün bilirkişi keşfi yapıldı. Halk ve yaşam savunucuları “Doğama, suyuma, toprağıma dokunma” dedi.
Sivas’ın Zara ilçesindeki Bolucan köyünde bulunan kömür ocağının genişletilmek istenmesi tepki çekti. “Köylerimiz yok edilmesin” diyen bölge halkı ve yaşam savunucuları, “Doğamızı, kültürümüzü ve geleceğimizi yok edecek hiçbir faaliyete izin verilmemelidir” çağrısı yaptı.
Bolucan köyünde bugün bir araya gelen halk, yapılan bilirkişi keşfi sırasında eylem düzenledi. “Yaşam alanında madene hayır”, “Yaylamıza, arımıza dokunma” yazılı döviz ve pankartları açan halk “Doğama, suyuma,toprağıma dokunma”, “Madene hayır” sloganları attı. Hemgrup adlı şirketin Sivas’ta kömür üretiini artırmak için köydeki maden sahasını genişletmek istemesine tepki gösteren halk “Şirket kaçak kömür yıkama sahası yaptı. Ayrıca kaçak olarak dinamitle patlatma yapıyor” iddiasında bulundu.
KÖYLER PARSELLENİYOR
Zara Dernekler Federasyonu Zara Maden Faaliyetlerini Durdurma Komisyonu yaptığı açıklamada “Doğamıza, kültürümüze ve köylerimizin geleceğine sahip çıkmak için buradayız” denildi. Zara’nın köylerinin madencilik faaliyetleri adı altında kâr ve rant uğruna parsellendiğine dikkat çekilen açıklamada “Maden ocakları, kömür ocakları ve tuz ocakları. Dağlarımızı, yaylalarımızı, tarım alanlarımızı, meralarımızı ve kadim inanç merkezlerimizi tehdit ediyor. Biz bu talana dur demek için buradayız. Soruyoruz. Temiz hava, temiz su, doğal yaşam bir şirketin kâr hırsına kurban edilebilir mi?” denildi. Bolucan, Söğütözü, Yanık, Dipsizgöl köylerinin büyük bir tehdit altında olduğu vurgulanan açıklamada, özetle şu ifadelere yer verildi:
“Bu köylerde kömür ocakları ve selestit madeni açılmak isteniyor. Peki, sonuçları ne olacak? Yayla kültürümüz yok olacak. Arıcılık bitecek. Tarım ve hayvancılık büyük darbe alacak. Endemik bitkilerimiz yok olacak. Arap tavşanı, vaşak gibi nesli tükenme tehlikesindeki canlıların yuvaları yok edilecek. Su kaynaklarımız kirlenecek ve kuruyacak. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna ‘gerek yok’ kararı hangi bilimsel gerekçeyle verildi? Yöre halkı bu karardan haberdar edildi mi? Bir köyü yok etmeye kim cesaret edebilir? Bugün yetkililere sesleniyoruz: Bu proje derhal durdurulmalıdır. Bölge doğal ve kültürel sit alanı ilan edilmelidir. Doğamızı, kültürümüzü ve geleceğimizi yok edecek hiçbir faaliyete izin verilmemelidir. Unutmayın: En büyük zenginlik yer altında değil, insan hayatındadır! Doğamıza, toprağımıza ve kültürümüze dokunmayın.”
Kaynak:Birgun.net
-
Tarsus’ta eve silahlı baskın!
-
İzmir Karaburun’da 3,5 büyüklüğünde deprem
-
Antalya’da iki motosiklet ile otomobil çarpıştı!
-
Filenin Sultanları’ndan Milletler Ligi’nde 4’te 4!
-
İsrail, saldırılarını devam ediyor, Gazze’de can kaybı 55 bine dayandı!
-
Kurban Bayramı, ilk üç günde 26 kişi trafik kazasında yaşamını yitirdi