Üsküdar Üniversitesi’nden evrim karşıtı bildiri…

“Sekizinci Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi” adı altında düzenlenen etkinlik sonunda yayımlanan bilim dışı, güvenilirlikten uzak ve tarikat bağlantılı kaynaklara dayandırılan manifesto tepki topladı.

Üsküdar Üniversitesi’nde 24-26 Ekim 2024 tarihlerinde yapılan VIII. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi katılımcıları olarak ‘Yaratılış Manifestosu’nu beyan etmeyi uygun, hatta zorunlu gördüklerini ifade eden akademisyenler, bilimsel veriler ve matematiksel ispat yöntemlerinin, evrenin varoluşunu bilinçli ve tasarımsal olduğu yönünde yeterli kanıt düzeyine ulaştığını savunarak şu ifadelere yer verdiler:

“İnsanlık tarihinin en temel felsefi ve bilimsel sorusu, evrenin ilk varoluşunun neden ve nasıl olduğu ve hayatın neden ve nasıl başladığıdır. Bu hususta bilinen iki görüş vardır:

1. Tesadüfe dayalı varoluş,

2. Bilinçli Tasarıma dayalı varoluş.”

Tesadüfi varoluşun imkansız olduğunu savunan akademisyenler, evrim teorisinin temel tezlerinin mümkün olamayacağını iddia ederek metnin sonuç bölümünde şu ifadelere yer verdiler:

“Bilinçli Tasarım görüşü, evrendeki düzen ve bilincin varlığı gibi fenomenleri açıklamaya çalışırken ‘zaman ve uzay dışı bir yaratıcıyı zorunlu varlık (Vacib-ül Vücud)’ olarak savunur. Varoluşu; her şeyi bilen, gören, yöneten ve kontrol edebilen dış irade özelliklerinde mutlak bir irade ile açıklar.

Biz bu Yaratılış manifestosunu hazırlayanlar olarak, O sonsuz, mutlak ilim, irade, kudret ve hikmet sahibi zorunlu varlığın (Vacib-ül Vücud), Kur’an-ı Kerim’de ifade edilen Tevhid (Allah) kavramına uyduğunu bütüncül bilim kanıtı ile ilan ve beyan ederiz.”

Prof. Dr. Say: Bunun bir cümlesini bile ciddiye alır gibi görünen ‘üniversite’den koşarak kaçın

Bilgisayar bilimi profesörü Cem Say, Üsküdar Üniversitesi’nin “Yaratılış manifestosu” metnindeki ifadelere dikkat çekti.

Prof. Dr. Say, X (Twitter) hesabından paylaştığı mesajda Üsküdar Üniversitesi’nin ilgili bağlantısını da vererek şöyle dedi:

“Gelmiş geçmiş en komik, her kelimesi yanlış, ChatGPT’nin bile yazmaktan ar edeceği metinlerden. Anılan bilimsel kavramların hiçbiri anlaşılmamış, tümü yanlış kullanılmış. Bunun bir cümlesini bile ciddiye alır gibi görünen bir “üniversite”den koşarak kaçın”

TÜBİTAK’A ELEŞTİRİ

Kongre sonunda katılımcılar, bilimsel verilerin evrenin varoluşunun bilinçli ve tasarımsal olduğunu kanıtlayacak seviyeye ulaştığını iddia ederek, “yaratılış manifestosu” yayımladı. Manifestoda, “Biz bu yaratılış manifestosunu hazırlayanlar olarak, o sonsuz, mutlak ilim, irade, kudret ve hikmet sahibi zorunlu varlığın, Kuranıkerim’de ifade edilen Allah kavramına uyduğunu bütüncül bilim kanıtıyla ilan ve beyan ederiz” ifadeleri kullanıldı. Üsküdar Üniversitesi internet sitesinde manifestoya destek için imza kampanyası da açıldı. Manifestoya, bilimsel olmadığı ve kaynakçasında bulunan kaynakların güvenilir olmadığı gerekçesiyle tepki gösterildi. Manifesto hakkında Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan GazeteBilim Genel Yayın Yönetmeni Emrah Maraşo, bu manifestonun Türkiye’deki bilim karşıtlığının örneklerinden biri olduğunu söyledi. Maraşo konuya ilişkin görüşlerini şöyle ifade etti:  “Manifesto”daki görüşler o kadar cahilce ve bilim dışı ki örneğin doğal seçilim ve materyalizme ilişkin öne sürülen görüşlerin ne evrim kuramıyla ne de materyalist felsefeyle herhangi bir ilgisi var. Kaynakçaya bakmak bile her şeyi açıklamaya yetiyor. Orada Nurculuğun kurucusu Saidi Nursi’ye ve Risale-i Nur’a gönderme yapılıyor.”

Maraşo, etkinliğin ortağı olduğu belirtilen TÜBİTAK’ı da eleştirerek sözlerini şöyle noktaladı: “Türkiye’nin en üst düzey bilimsel ve teknik araştırma kurumu. Eğer kongrenin işbirlikçileri arasındaysa ve bu manifestodaki bilim dışı, inançla bilimi birbirine karıştıran görüşleri paylaşıyorsa mevcut TÜBİTAK yönetimi istifa etmelidir.”

Emrah Maraşo

‘EVRİM KARŞITLIĞI FETÖ İLE BAŞLADI’

Türkiye’de evrim karşıtlığının kökenlerine de değinen Maraşo, “Türkiye’deki evrim karşıtlığı FETÖ elebaşısı Fethullah Gülen’in 60’ların sonu 70’lerin başında verdiği konferanslarla başladı. 12 Eylül darbesinden sonraki Millî Eğitim Bakanlığı, ABD’den Yaratılış Araştırma Enstitüsü Başkanı Henry M. Morris’i Türkiye’ye getirtti. Ardından bunların kitaplarını derleyerek evrim karşıtı bir rapor hazırladı. Yaratılış manifestosunda kaynaklar bölümünün birinci numarasındaki Adem Tatlı, Morris’in kitabının çevirmenlerinden biri. Türkiye’deki evrim karşıtlığının kaynaklarının ABD’li Hıristiyan dinciliği olduğunu görüyoruz” dedi.